her gece yokluğun, aklımın en ücra köselerinde yatmışken pusuya
bir kurşun yetmez, hasretinin eceline susayan canına
neferime eksem de bahara inat hazan çiçeklerimi
seni görmeden satmayacağım bedenimi bu toprağa
sol yanımın sahiplenemediğim soğuğundan
ayazını da al öyle git bari bu şehrin kalabalığından
ben gündüzden çaldığım güneşle yakarım soluk benizli gölgeleri
sen de bu arada geri dönmek için hazırlan
göz yaşlarıma demir atan toz pembe düşlerimi
umudun açık denizlerine döksem daha mı iyi
yaşanmış güzel çirkin her şeyin hatırına
hadi uzat ellerini de bir kez daha bırakıyım avucuna yüreğimi
biraz daha beklersem eriyip gideceğim yokluğunun verdiği şaşkınlıktan
geç kalmaktan korkuyorum bir tanem hayatı yakalayamamaktan
bana geldiğinde yüzündeki çizgileri
şakaklarına değil de gerdanına paralel bulmaktan….
gel de kırılsın artık beni hapsettiğin kafesin parmaklıkları
yokluğuna doydum tıka basa…üzerine içtiğim gecelerin sancıları
bedenimde sakladığım kokunla yıkandığımı görmüş, öfkelenmiş
dün almaya geldi ay…vermedim…gülüşüne dizdiğim ıslak yıldızlarını
bir kelepçe kollarımda sensizliğe direniyorum
senden geriye kalan son ihtimalse bile
ölme hakkımı kullanmak istemiyorum
geçte olsa geleceksin biliyorum
ağladığıma bakma…seni beklemeyi de en az senin kadar seviyorum…
Kayıt Tarihi : 12.12.2005 21:31:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Tebrikler Sayın Hümeyra Yılmaz
senden geriye kalan son ihtimalse bile
ölme hakkımı kullanmak istemiyorum
geçte olsa geleceksin biliyorum
ağladığıma bakma…seni beklemeyi de en az senin kadar seviyorum…
Kutlarım Yasemin hanım..Duygularınız şiire çok güzel yaznsımış..Saygı ve selamlar.
TÜM YORUMLAR (3)