Korkma dedi: balık,
Korkma gözlerime bakmaktan,
Böyle değildi soluk, soluk!
Derimin üzerini eşeleyebilirsin, parlak çatalınla...
Beni dedi: bir rakı anlar birde sen...
Hadi boğ ağzında beni rakıyla...
Ağladı balık!
Sonra sırasıyla ağladığını unuttu.
Kendini, beni, zamanı unuttu.
Bezli bir elle;
Karanlık bir garson sokuldu aramıza,
Önüme uzandı ilkin...
Balığa baktım, yoktu!
Masanın öbür yakasına serilmiş,
Nefes dileniyordu...
Bir bardak tuz...
Birazcık su...
Karşımdaki adamın dişlerinde intihar etti bir başka balık!
Rakıyla boğulmuştu...
Sonra başka bir tane daha,
Her masada bir balık,
Yani bir oda dolusu balık... Ölü(şü) yordu...
Ve ben bir ağız dolusu ben...
Balığı; ağzımda birazdan çiğneyecek ben..
Garsondan hesap isteyip balığı orada öylece bırakan ben!
Ve nereden geldiğini unuttuğum elimde bir peçete ben...
Sulu ve tuzlu...
Kayıt Tarihi : 8.5.2006 00:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!