Ağla bülbül ağla sus artık ötme,
Dalına konacak güller kalmadı.
Kargayla kuzgunla hasbi hâl etme,
Kuş dili konuşan diller kalmadı.
Sırtına yamalı aba giyerek.
Üç gün oruç tutup,bir gün yiyerek.
Sevgilimsin , kim olduğunu düşünmeye vaktin yok,yapacak
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
Devamını Oku
işleri düşünmekten
Kalabalığın içinde kalabalıktan biri
Gecenin içinde bir yıldız, yitip gitmiş çocukluk gibi
Sevgilimsin,ak dişlerini öpüyorum, aralarında bir mısra gizli
Dün geceki tamamlanmamış sevişmeden
ilim erbabı ve kalbi amellere tatmin olmuş bir yüreğin seslenişi....gönül insanlarının şiirleri işte bu kadar güzel ve hoş olur.manaların sırlarıyla süslenmiş.yüreğiniz dert görmesin.saygılarımla
Şiir böyle olur . Allah razı olsun.
kutlarım üstad...şiir tadında şiir kıvamında..saygılarımla...
bu mükemmel şiiri ve üstadını kutlarım...
Ayarlar bozulmuş tartı mihenksiz.
Müslüman ukelâ,mümin yüreksiz.
Sohbetler kıl-ü kâl sazlar âhenksiz,
Kalbini titreten teller kalmadı.
... tecrübe denilen bu olsa gerek söz,biçim,ahenk,ölçü,mana... yürekten kutluyorum üstadım...
kutlarım
kalemine yüreğine sağlık arkadaş hakikaten bu işi bilen kalmadı
Bülbül; âşığın dert ortağı, sırdaşı, gönüldaşı. O da yaralı, o da çileli. O da, naçar elinden gamlı.
Bülbül de âşık da seherlerde uyanık. İkisi de yâr peşinde. Yani el kârda, gönül yârda.
Bu güzel şiir iki sohbet ehlinin konuşması, paylaşması.
Biz de şöyle bir kulak misafiri olduk.
Tebrikler ve saygılar sayın Yaralı'nın güçlü kalemine.
Bu şiir ile ilgili 7 tane yorum bulunmakta