Varacaksın bir gün, Yaradan’ın yanına,
Geleceksin o zaman, Muhammet’in kapısına.
Muhammed’i bilmeyen saygı, sevgiyi ne bilir?
Sahabe’yi tanımayan, çölde geme dikeni gibidir.
Öyle sözler söyledi ki; Müslüman âlemine,
Bütün İslam koşup geldi, veda hutbesine,
Manasını anlasalar, hiç ayrılırlar mıydı peşinden?
Ya da akıllarını kaçırırlardı, hadisin dehşetinden.
Zalimin yüreğinde yoktur, Peygamber korkusu!
Mazlumun yüreğine dolar, miski amber kokusu!
Bilmezler mi, bu ümmet, fani dünyada yaşıyor?
Harama el uzatıp, dinsiz şeytana tapıyor.
İlim denizinde yoğruldu, günah işlemez sahabe,
İslamiyet uğruna, Hamza ile Ali koşar, hep harbe,
Yolumuz hakkın yolundandır, koşar gideriz, Kâbe’ye!
Işığımız Kuran’dır, meyil vermeyiz, sarayda dere beye.
Yüreğim yanar, tutuşur, ağıtlar yükselir, başkent’te!
Koltuk sevdası vekillerde “Millet” can derdinde,
Suriyelisi, Rus’u dünya birlik olmuş, hepsi peşimizde!
Ali usta, her zaman söyler, akan kanlar kalmaz, bu yerde…
Ali Sözer
14.03.2016
Kayıt Tarihi : 14.3.2016 22:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!