Kanadı kırık ağıtlar kapladı yeryüzünü
Kimler gitti kara toprakla buluşmaya
Kimlerin canı yandı derinden...
Artık yağmur yağıyor
her ağıt gökyüzüne kanatlanırken
Rahmet akıyor hayatın izine,
Ne hasta bekler sabahı,
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Devamını Oku
Ne taze ölüyü mezar.
Ne de şeytan, bir günahı,
Seni beklediğim kadar.
Geçti istemem gelmeni,
Özlemişim uzun zamandır işitmiyordum sesini Zeynebim, ağıt ağıtımsı ne günü ne de gecesi kaldı her yanı çığlıklar sardı dağlanıyor yürekler... Çok güzeldi yine şiir sesin kutlarım sevgiler...
Duyguların tavan yaptığı anda dizelere dökülen bir şiir okudum herşeyiyle harika tebrik ederim.
Karanlık değil şiir.Öyle olsaydı eğer güç anlaşılır kılan söylemler geliştirirdi Şair.Bulanıklığa iye olurdu şiir.
Evrenimiz eskisi gibi değil.Uygarlaşmanın yeni yeni buluşlarla yaşamı kolay kılmaya dönük tüm uğraşların görüntülerini vahşi kapitalizmin doymak bilmeyen açlığı perde oluyor.
Gün geçmiyor ki bir yerde savaş olmasın,insanlar birbirleriyle kıyasıya hesaplaşmasın.
Ülkemiz de bundan payına düşeni alıyor.Özellikle ülke sınırları içinde bir türlü durdurlamayan terör,dış kaynaklar tarafından kışkırtılara daha da keskinleşti.İç savaşı yaşanıyor ülkemizin güney doğusunda.Bununla da kalsa! Ortadoğu ve yakın coğrafyamızda yıllardır süren savaş daha da keskinleşti.Suriye topraklarında binlerce km öteden gelmiş emperyal güçlerin postalları,başka ülkelerin uçakları kol geziyor.Uluslar arası sermayenin finansörlüğünü üstlendiği bir türlü tanımlanamayan terör örgütleri çocuk yaşlı kadın...masum demeden toplu katliamlarda. Göçler,toplu kaçışlar canlı yayınla ekranlara taşınıyor.Kentler yıkılIYOR.okullar,ibadethaneler bombalanıyor.İki milyondan daha fazla sığınmacıyı kendi yurdumuzda iskan ederken,bu topraklarda da başka illere,güvenilir yörelere kaçışların önüne geçilemiyor.
İşte tüm bu görüntülerin tanığıdır Şair.Yarınlardan bir dünya vatandaşı olarak kaygılıdır.O güzelim sevbgi,özgürlük,barış,kardeşlik gibi insana biçilen olguların reddedilişi karşısında acı içindedir. Her gün başka bir yörede kahpe kurşunlara hedef olarak şehit düşen gencecik çocukların tabutları omuzlarda taşınırken bir anne olmanın acısını ta iliklerinde duymaktadır Şair.
Böyle kan ve göz yaşı seli içinde yaşamanın ezikliği içinde kurmuştur şiirini Zeynep Nilgün.Yukarıda kaba hatlarıyla yakın plana getirilen gerçeklerin duygusal formda anlatılışı daha da dokunuyor bizlere.
Evet,içsel ve kendiliğinden gelişen dramatik ağırlıklı bu söylem salt şiir kurmaya dönük bir gereksinimden değil,çağını protesto etmeye dönük bir gerçekliğin dışa vurmasını ereklemekten de kaynaklanmaktadır.
Savaşlar ve uzantısındaki yıkımlar,ölümler,acılar ne değin yürek burkuyorsa bu odakta yazılan şiirler de ona koşut eziklikler oluşturuyor bilincimizde.
Yaşayarak çağımızın tarihini yazıyoruz bir bakıma.Böyle şiirlerse tanıklık ettiğimiz bu kahrolası günlerin içimizde kaynayan ağıdı oluyor saltça.
'Düşler(imizi) yara bere 'içinde bırakan her kim(ler)se lanet olsun onlara...
İçimi acıtan dizelerdi gerçekten de. Kutluyorum Değerli Zeynep Nilgün'ü.
Nicelerine.Erdemle.
Günü ne güzel özetliyor... gönüllerde, düşlerde yara bere, Ay utangaç, geceye küsmüş, rüyalar yerini kabuslara karabasanlara bırakmış, güneşin önünü kara bulut kapamış ne canlar ısınıyor, ne güneş görünüyor...
Harikaydı... Kutluyorum Zeynep Hanım... Saygımla...++
Umuda yolculuk yapılırken kurulur düşler........ 'Ağıtımsı' duygular ve ortamlar, umutları törpüler, düşler hasarlanır....... bir süre sonra belki de kurulamaz olur.............
Çığlı çığlığa anaların ağladığı bir ortamda neyin düşü kurulabilir?...... Dikenli yollardan geçerken birileri yaralanıyorsa...... hüzünler her yerde darmadağınsa..... neyin düşü kurulabilir?.......
Toplumsal acılar büyük bir duyalılıkla dizelerde dile gelmiş...... Kutlarım şiirinizi ve sizi Zeynep Hanım......... Sevgilerimle...........
Yok oldu türküler, yok oldu halaylar. Yalnız ağıtlar kaldı yürek paralayan.Anaların, bacıların, eşlerin, evlatların ağzından dökülürken her yerinden kan damlayan.
Nasıl diner bu acılar. Nasıl tükenir ağıtların gökyüzündeki yankısı?... Evet...... şairlerin kalemi pembe şiirler yazmaya utanıyor şu sıralar. Çünkü sahibinin de yüreğine dokunuyor acılar.Şair olur da kayıtsız kalabilir mi çevresinde yaşanan onca acıya?
Günümüz Türkiye' sinde yaşananların şairenin naif yüreğinden dizelere düşenlerdi şiir.Ülkem ve insanları adına mutlu, aydınlık yarınların şiirlerine diyorum.
KUTLUYORUM TÜM İÇTENLİĞİMLE ZEYNEBİM. ARA SIRA DA OLSA GEL...ÖZLETME. SEVGİLER...
Bir düşler mi..
Nereye dokunsak 'çürük bir sancı', nereye gitsek göğü kaplayan ağıt kokusu..
Haliyle şiirler de alıyor nasibini. Pembe dizeler yok artık, o özlemle beklenen bahar bile yabancı..
'Günün getirdikleriydi' şiir.. Etkiliydi.
Kutlarım Değerli Nilgün..
okunası güzel bir şiir mesajlar anlamlı
Bu şiir ile ilgili 8 tane yorum bulunmakta