Ve sana sunmak için ey gözleri kara!
Acılar kundağında hüzün büyüttüğüm şarkılar
kederden pörsümüş dilim ve yorgun düşlerimden kalan kırık
fersude masallar…
Bir var bir yok hikâyesinde
ve akbabalar diyarında
meş’um gecelerin siyahında
aşinalığında ölümün ve kederin
büyünün ve tufanın
barut kokan rüzgarın
cemresine kan düşen baharın
bir de zincirlenen azadeliğin
-sözcüklere ve bileklere-
bedeninden kopmuş başların
deşilmiş karınların
beldesinde
bir avuç közdü zaman
zaman
yorgun çağlar şiltesinde bir ölüm lekesi
-Oysa yaşam
Bizim için
Sefih bir cellâdın sunduğu
ziyafet sofrası-
Ne çok Yusuf vardı çocuk!
Kör kuyu karanlığında zindan
ve ülkesizliğinde Kenan..
Ki ülkesizliğimiz; göz dikilen istikbalimiz
Halepçe kokan saçlarımız
prangalanan yazgımız ve zulüm yanığı izler taşıyan ölüm tarlamız…
ve sen gözleri kara
bakışları mahmel
masumiyet divanına yüz sürmüş
mahmel bakışlı çocuk
aşk kıblesine
inatla
ve inançla
oturup ağlayan
iflah olmaz yaralarıma merhem..
ve ey gözleri gözlerim
kederi kederim,
kaderi kaderim olan
şiir yüzlü çocuk
israfili sura bürünen ağıt
Taif kadar gerçek
Uhut kadar hazin
Akabe kadar kararlı
karası gözlerinde
uzun soluklu bir hicret başlardı
üşüyen avuçlarında
yeniden doğardı
Hicret
yeniden doğuş..
muhkem kaya gibi senelerin eskittiği
tel tel saçlarını ağartan acıların kucağında sabrın
ve direnişin en dayanıklı kolonları gibi dikilen sabır kalesi!
ve ey yeniden doğuş..
Dönüp sırtını tüm anlamsız hecelere
Topla tüm savaşları çocuk….
Büşra Arslan
Kayıt Tarihi : 26.12.2008 18:36:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Zaman değişsede vurulan çocuklukların izi silinmiyor ve halen düşleri vuruluyor çocukların... gelecekleri...
Ustaca yazılan dizeler... Anlamı ise bambaşka....
Kutlarım Şair
Sevgimle
Şaire, güncellediği acıları öylesine ucu açık bırakmış ki; dileyen ERİTRE levhasına assın, dileyen MORA sokaklarında dolaştırsın!
Kesmedi mi?
Dileyen, Kerbela kokusunun sindiği bedenleri Bosna ruhuna giydirsin!
Alıcılarını BELENE’ ye, antenlerini Guantanamo kampına ayarlasın dileyen!
Dileyen, Doğu Türkistan’ı hatırlayıp, Filistin’e ağlasın!
..ve, hâlâ bazıları Osmanlıya, Sultan Abdülhamid’e küfretsin!
Okuduk, düşündük, anladık, ağladık!
Ayrıca, diliyle ve dize tekniği ile; tercih edilen kelimelerdeki görsel ve anlamsal ahenk, nidası ve te'kidleri ile dikkat çeken bir çalışma olduğunu da söylemeliyim.
Zevâl; kaleminizden, mâlâyânî; kelâmınızdan, kibir ve vesvese; kalbinizden, vesvas; iç ve dış âleminizden ırak olsun inşallah..
Şiirinize ve duyarlılığınıza teşekkürler kardeşim
TÜM YORUMLAR (4)