AĞIT (SALİHA TEYZEME)
Kim geldiyse göçtü gitti sıradan
Kör talihim kurtulmadı karadan
Bir tahtayla canım aldı yaradan
Geldi geçti naçar diye ağlayın
Haber salın eşe dosta kavime
Felek tutup figan soktu evime
Can çıkıyor düğün benim neyime
Kuş misali uçar diye ağlayın
Öldüğümü söylemeyin bacıma
Deli olur dayanamaz acıma
Yıllar sonra getirin baş ucuma
Dert içinde düçar diye ağlayın
Önden saldım bacı gardaş babamı
Boşa verdi felek benim çabamı
Soyun gayrı sırtımdaki abamı
Libasını seçer diye ağlayın
Güründeki tabip beni tutmadı
Zalım sivas gitmeyinen bitmedi
Yarı yoldan öte canım yetmedi
Ağzından kan saçar diye ağlayın
Behram gelsin gözlerimi kapatsın
Dokunmayın son gün yanımda yatsın
Elindemi beni ebed yaşatsın
Öz gardaşı biçar diye ağlayın
Evlatlarım her işimi bitirsin
Kefenleyip kabristana götürsün
Salavatla sağ yanıma yatırsın
Gelen bir gün geçer diye ağlayın
Ahmet beni nüfusundan ayırsın
selayınan öldüğümü duyursun
Eşim dostum cenazeme buyursun
Öz canından geçer diye ağlayın
Hanımsız kocanın çilesi bitmez
Kararır ocağı dumanı tütmez
Eşinin yerini evladı tutmaz
Her dem ağu içer diye ağlayın
Şükür olsun evlatları yetirdim
Her birini bir yuvaya yatırdım
Bundan sonra hesabımı bitirdim
Ahir hesap açar diye ağlayın
Ben gidiyom gayrı sizler yaşayın
Yalan dünya gelir geçer boşayın
Saliha dünyaya gelmedi sayın
Azraildir biçer diye ağlayın
Kayıt Tarihi : 20.10.2010 23:38:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kararır ocağı dumanı tütmez
Eşinin yerini evladı tutmaz
Her dem ağu içer diye ağlayın ....
Daha nasıl anlatacaktın be üstad..Yüreğine sağlık..
Acını tazelemek değil hasbihal etmek kastım
İçimde bir kurt var, kuzu görünümlü postum
Kalaycı bulmadan önce, sadece kir ve pastım.
TÜM YORUMLAR (2)