Heybetiyle ürküten ey ulu çınar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Çınarın koynunda ağlayan pınar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Çiçekten çiçeğe uçuşan arı
Ürkütmesin seni kalbimin narı
Bal dök sen eylerken ah ile zarı
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Yorgun düştüm bunca yolu alınca
Dert zincirim boynuma asılınca
Yükün bana ağır gelir karınca
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Dinmedi dinmiyor kalbimde acı
Bu acının yokmuş yerde ilacı
Göklere yükselen kavak ağacı
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Gücüme gidiyor bu saf sevincin
Uzağa gitmeden yanıma bir in
Bahtımla barıştır beni güvercin
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
İşte böyle benim güzel kekliğim
Yardan ayrı düştüm ben de dertliyim
Sana benzer ben ona yeminliyim
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Nicedir gezerim dağ ile taşı
Dinmedi çoğaldı gözümün yaşı
Sıra sıra giden turnalar başı
Ela gözlü yrim burdan geçti mi
Garipçe garipçe meleyen kuzu
Sesinden belli ki içinde sızı
Senin derdin benimkinin çok azı
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Göz pınarımdan gel iç suyunu
Kıskandır o şatafatlı koyunu
Keçi bir kez olsun bırak huyunu
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Tırmanamam artk ben bu sarp yolu
Zalim felek kırdı tuttuğum dalı
Yücelerin keskin gözlü kartalı
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Ne olur papatya sana kıyamam
Fal bakıp ben artık yaprak sayamam
Cevapsız kaldıkça hiç uyuyamam
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
İnan ki ey lale sen de güzelsin
Duruşunla dünyalara bedelsin
Söyle bari benim boynum düzelsin
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Tepe eteğinden masum bakarsın
Bakarsın da ciğerimi yakarsın
Reyhan tıpkı onun gibi kokarsın
Ela gözlü yarim bıurdan geçti mi
Semalarım beton ufuklar duvar
Yüreğimde sonsuz uçurumlar var
Nerden gelip nere esersin rüzgar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Ördek ne arasın göl kenarında
Uç git ordan avcılar var ardında
Al üstünde yeşil bağlar başında
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Gele gele vardım sana ey deniz
Nedir sende böyle bunca derin giz
Bulunmaz mı sende bir damlacık iz
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Sarhoşu duymaz mı acep ayıklar
Dalgalar kıyıda ağlar sayıklar
Ağlarla örülü paslı kayıklar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Her zamamn mı böyle suyun bulanık
Kimlerden ürkersin bağrın mı yanık
Sözümü duy da kaç kocaman balık
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Böyle mi yazılmış alnıma yazı
Baharı ararken kaybettim yazı
Ayaz şafakların seher yıldızı
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Gecemi aydınlat işle sevabı
Bir kerecik göster bana serabı
Uzun gecelerin aydın mehtabı
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Uykusuz gözleri bir gece uyut
Solmasın gönlümün çölünde umut
Biriken yüreğim kan ağlar bulut
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Dağları aşarsın kanadın mı var
Deryaya sığmazsın çöllerin mi dar
Oflayıp puflayan delice rüzgar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Kayboldu gözümden rengarek çiçek
Yüreğim sahipsiz üç günlük bebek
Çiçekten çiçeğe uçan kelebek
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Geçen her an yüreğime dert ekler
Gönlüm de yuvadan uçmayı bekler
Dört mevsimim zemheridir leylekler
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Issız olur yalnız geçen geceler
O felek sizi de bir gün parçalar
Kimsesiz yuvasız yavru serçeler
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Nergisim nergisim hasta nergisim
Sevenin bak nasıl yasta negisim
Şifa olsun sana en son nefesim
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Sen uyan ey bülbül bari sen uyan
Yok mudur dünyada sesimi duyan
Hani bir sen idin halden anlayan
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Çok sürmez öldürür beni bu kahır
Kalbimi kuşatmış dert denen zehir
Sen akıt zehrimi çağlayan nehir
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Dağlarda çöllerde geçti zamanlar
Düşenin halinden düşenler anlar
Çöller geçip dağlar aşan kervanlar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Felek kurdu böyle zalim tuzağı
Daha uzak etti bize uzağı
Bir başına kalmış korkmuş buzağı
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Aynı derdi çeker cüceler devler
Siz bir kaybolsanız kuluçka neyler
Telaşla koşuşan sarı civcivler
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Gece gündüz geçer geçmez elemim
Sabah akşam figan benim her demim
Seher vakti gözü yaşlı çiğdemim
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Seçmez oldum gündüz ile geceyi
Sen de bana o kutsal heceyi
İsmine benzesen uğurböceği
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Yağmur geldi bahar geldi yaz geldi
Leylek geldi turna geldi kaz geldi
Kırlangıçlar sizden mi avaz geldi
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Kim benim şu kör talihi tepeler
Şom ağızlı baykuş neyi geveler
Karanlığa teslim olan tepeler
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Gözyaşımın nehri durmadan çağlar
Çaresizlik el ile kolumu bağlar
Koynunda sümbüller saklayan bağlar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Buğday ile solan yorgun başaklar
Suskunluktan yorgun argın başaklar
Gönlüm de dünyaya dargın başaklar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Kanatır yaramı kınalı eller
Boynumu büküyor incecik beller
Çeşmenin başından gelen güzeller
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Yavrudan ayrı mı düştü analar
Çığlıkları ciğerleri paralar
Turnalar turnalar telli turnalar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Pek tenhadır burda kurak korular
Aç ve susuz netsin yalnız yavrular
Baharı getiren çifte kumrular
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Suskunluk elimi kolumu bağlar
Kaderin bu zulmü bağrımı dağlar
Dağlar dağlar dağlar dumanlı dağlar
Ela gözlü yarim burdan geçti mi
Kayıt Tarihi : 21.8.2006 22:16:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!