Ağıt Şiiri - Yorumlar

25 YAŞINDAKİ İHTİYAR(?)…

Allame-i Cihan olsak bütün şairleri, yazarları ve eserlerini tanıma, bilme şansımız asla olamaz. Ancak kimdir, nedir diye araştırdıktan sonra öğrenebiliyoruz, kim olduğunu…

Haliyle ben de Kağızmanlı Hıfzî kimdir diye baktım. Belli olan Kars / Kağızmanlı olduğu. Bir de “Hıfz(î)” hıfzeden, Kuranı okumuş olan, hafız olduğu. Hafız olduğundan “Hıfzî” mahlasının verilmiş olacağı veya kendisinin böyle bir mahlas almış olduğu aşikâr.

Antoloji’nin, Hıfzî’nin şiir sayfasındaki tanıtım resmi dikkatimi çekti. Eğer hayatına bakmamış olsaydım, diyecektim ki uzun yaşamış bir halk ozanımız. Sevda şiirleri yazan, ölüm konularını işleyen, kısaca ozan geleneğini sürdüren bir ozanımız. Artık kaval mı çalar, saz mı, cümbüş mü, çok fark etmez.

Rusların Doğu Anadolu’yu Erzurum önlerine kadar işgal ettikleri yıllarda Kağızman’da bir Ermeni kurşunu ile şehit edilen bir ozanımız Hıfzî.
Gencecik yaşında, henüz 25’inde bir delikanlı.
4- 5 yıllık taze evli. Kendi gencecik bir fidan, gönlü gencecik bir tomurcuk. Hayata yeni yeni merhaba diyen, sevda gülleri açan bir hafız…

Ya Antoloji’deki resim neyin nesi?
Hiç genç, sakallı bir resim bulamamışlar mı?
Hem sembolik olacaksa yaşına uygun, gençliğinin baharında bir resim daha uygun düşmez miydi?
*
Görünen o ki; Hıfzî, ufacık yavrusunu, balasını kaybetmiştir. Zaten kısacık ömrüne sığacak belki bir veya iki evladı olabilir. Olduysa tabi...

Şiirdeki anlamı, balasına değil de, genele şamilmiş gibi değerlendirmek de mümkün diyorum.

Hıfzî nerden bilecekti ki; ömrü çok kısa olacak, çok kısa zamanda, ecel tuzağında av olacak.
Kapısız, bacasız, karanlık odalarda, soğuk topraklarda yan yatıp, başına yastık yerine taşlar koyacak?
Dalında (sırtında) tahta bir duvar, önünde yar (uçurum), kıyamete açılan yol olacak…

Malın mülkün ne önemi olur. Yaşadığın kadar varsın. Var olduğun kadar yaşarsın.
Sana mülk olacak bir “nişangah- işaret taşı” ve üstündeki bir arşın toprak… Bütün dünyalığın bu kadar. Sonrası sonsuzluk.

Sen sonsuzlukta varlığını sürdürürken, biz fanilikte senin mezar taşına selam verip (bir dua ile) yüz sürer, senin yâd ederiz.

Sen de Hıfzî gibi erkenden uyandın. Yani kendini de “mevta” sayanlardan.
Güzel bacı ile izdivaç etmiş olmasına rağmen, çirkin bacı aşkıyla yanıp tutuşan bir Hıfzî… (Bazı kaynaklarda böylesi bir bilgi verilmiş. Doğru ise yanıp yakılması, kendini Kerem yerine koyması bundan olmalı.)
Son dörtlükte sanırım BALA anlam değiştirmiş gibi görünmekte. Sevilenlere, sevgiliye “bala, balam” dendiğini duymadım. Gencecik bir sevgiliye “balam” demiş olabilir mi, diye düşündürüyor?
Ancak, “Ninni balam ninni kalma uykusuz” ifadesi buna uygun düşmüyor.

Onun için şiire, bütün olarak bakmak lazım.
Bir de 15 yaşlarında kaval çalmaya başlamışsa, şiire de yeni yeni başlamış demektir. Daha şiirin, ozanlığın başında sayılır. En fazla 5-10 senelik bir ozanlığı olabilir.
Dolayısıyla şiirinde de bir konu bütünlüğü görmek, düşüncelerini belli bir bütünlük içinde yazmış olmasını beklemek çok doğru olmaz.

Allah’tan rahmet diliyorum, Rus işgalinde Ermeni kurşunu ile şehit düşmüş Kağızmanlı hemşehrimiz Hıfzî’ye…

Hikmet Çiftçi
10 Aralık 2013

“GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ”

Şiir çok güzel de,ozanımızın 'yaşam öyküsü'nde' yanlışlık var gibi geliyor.Resimle yaşamı arasında bir çelişki var gibi görünüyor!Editörümüz,'bir kez daha' yaşamını gözden geçirirler mi acep?Saygı ve sevgilerimle.(MŞ).

Güzel bir şiir kurula teşekkürler üstada Allahtan
rahmet diliyorum

Güzel bir eser rahmetle anıyorum bu eseri yöre aşıklarından rahmetli Mevlüt ihsaniden dinlemiştim ama sözleri farklıydı. baştaki ilk iki mısra şöyle başlıyordu.Sefil baykuş ne gezersin bu elde yokmudur vatanın ellerin hani,küsmüşmüsün selamımı almadın şeyda bülbül gibi dillerin hani.

üstadı rahmetle anıyorum,eyvallah.

Bazı toprakların madenleri yüzündedir bazıları derinlerdedir bu şair zatın madeni yüzdeymiş Allah rahmet eylesin
Bunda yorgan döşek yastık var mıdır
Bu geniş dünyada yerin dar mıdır
Dalın tahta duvar önün yar mıdır
Yeşil başlı sunan göllerin hani