Sonbaharı, yerde sürüklenen kuru yaprakları, denizin uğultusunu, martıların sesini, soğuk rüzgârları, iç çekip yürünecek uzun, ince yolları.
Pişmanlığı, kırgınlığı, aldanmışlığı, adanmışlığı, harcanmışlığı, yalnızlığı, geçmiş yılları, çocukluğu, özlemi..
Derinlerimde ne saklı ise sanki zorla o vuruyor dışarı.
O var sanki, göğsümü patlatır kuvvette her şeyime hükmeden.
Aman yarabbi.
Ben nereden bilebilirdim bunun büyüdükçe kalp zarımı yırtarak delecek bir mermi olacağını.
Nereden bilebilirdim çocukluğuma "ahh keşke" diye sürüklenerek gitmek isteyeceğimi.
Bir ülke ki milleti Türk;
İnsanı Türkçe konuşur.
Azerbaycan, Kırım, Kerkük…
Soydanı Türkçe konuşur.
Yaylaları,ovaları…
Devamını Oku
İnsanı Türkçe konuşur.
Azerbaycan, Kırım, Kerkük…
Soydanı Türkçe konuşur.
Yaylaları,ovaları…
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta