İçimde bir dağ yıkıldı
Gölgem üstüne.
Başımda katar katar kuş ağrıları.
Ayakuçlarımda tuz buz ağıtlar.
Bir göçten arta kalan can kırıkları...
Yolun tam da ortasındaydı gövdem.
Yol ki,
Zamansızlığın bir varsayımı.
Yürüdükçe menzilden uzaklaşılan,
Miyop görüntüler bulanıklığı.
Bir dağ
Icime pul pul döküldü.
Kimse görmesin diye
Eteğinin altına süpürdüğüm anıların
Sessiz çığlıklarını
Kar gibi örttü.
Yankısı çocukluğumun hücrelerinde
Kırık bir kemanın iniltisiyle.
Bir dağ...döküldü...
Sesim üstüne.
Sırtımı yasladığım koca bir dağdı.
Güneşi kurşun gibi eriten gölgesinde
Zerre zerre hayaller büyütürdüm..uçarı.
Konuşurken dimdik bakışlarından
Ürküp de gizlenirdim köşelerime.
Yine de hep bilirdim.
/Kendi sevildiği gibi çocukluğunda
Uyurken sevdiğini yaralarımı./
Bir yanı hep çocuk...hep yaralı bir yanı.
Bir dağ...yıkıldı...
Gövdem üstüne.
Esra Tabur
Kayıt Tarihi : 13.1.2021 16:52:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Ölenler ölümü bilmez. Ölüm kalanlar içindir... Ş.Erbaş
![Esra Tabur](https://www.antoloji.com/i/siir/2021/01/13/agit-407.jpg)
açarsın göğsünü güneş var diye
kucaklamak istersin var sanırsın dost diye
iki damla yaşla geriye dönerken, içinde büyür dahada varlığın herşeye inat
esenlikle
Buz gibi soğuk ateş gibi yakıcılığında ölümü yazmış çok beğendim
Kutlarım Esra hanım sevgiler
.
.
Teşekkür ederim ziyaretiniz ve değer katan ifadeleriniz icin.Hisseden yüreğiniz var olsun...Sevgi ve selâmlarımla.
Dizelerdeki hüznün seline kapıldım ve benim oldu o hüzün...
Bu şiir hepimizden bir parçayı içinde barındırıyor; öyle tanıdık ve öyle yakın ki o giden, yıkılan dağlar... Oysa gözümüzde hiç yıkılmayan sarp duruşları vardı...
Yürek huzur bulsun, kalem de hep yazsın, dilerim.
Sevgimle kutladım güzel şiiri.
Hisseden yüreğiniz var olsun.Bilmukabele güzel temennilerinize. Teşekkür ve sevgilerimi gönderiyorum bende.Hürmetle...
Yol ki,
Zamansızlığın bir varsayımı.
Yürüdükçe menzilden uzaklaşılan,
Miyop görüntüler bulanıklığı." özellikle bulanıklığı sözcüğüyle.
"Sırtımı yasladığım koca bir dağdı." ile başlayan kısımda ses dağdı ile uyumlu hale getirilse ve di li geçmiş zaman daha iyi kullanılsa daha etkili olabilirdi diye düşündüm.
tabii ki bunlar benim bakış açımla gördüğüm. diğer arkadaşlar çok farklı açılardan görmüş olabilirler.
Değer verip tekrar okuduğunuz ve yorumladığınız için çok teşekkür ederim. Biçimsel analiziniz kıymetliydi. Ses ve hissi dengeleyebileceğimiz nice güzel siirlere diyelim.
Saygı ve selamlarımla.
tekmeliyor
yıkılan dağın parçaları sol yanımızı
yankısı çukuruna kaçan gözlerimizde
kırılan bir filizin hıçkırığıyla
alev alır ten
karanlık örtü gerilirken nefesin boşluğuna
güle hüzün düştü
alnımıza değen bulutlarla
çocuk yanımıza
çığlık örterek üstümüze
avuç içimize kül düştü
ölülerin nefesiyle
kabul gören duaların sevabıyla
dağıma ateş
ateşime anılar düştü
kurumuş çiçeklerle sürükleniyor nefesim...
Tebrik ediyorum Esra hanım değerli şiirinizi Ve kıymetli kaleminizi .
Sevgi ve saygılarımı sunuyorum
Küle düşen her gül damlasıyla başlasın yeniden dirilişin mukaddes hüznü.Çocuk yanımızın naif tenini kabul gören dualar ısıtsın...Şiire anlam ve değer katan çok kıymetli eşliğiniz için teşekkür ederim değerli Şair.Kaleminizi saygıyla selamlıyorum.
TÜM YORUMLAR (18)