Ağıt Şiiri - Esra Tabur

Esra Tabur
27

ŞİİR


99

TAKİPÇİ

Ağıt


İçimde bir dağ yıkıldı
Gölgem üstüne.
Başımda katar katar kuş ağrıları.
Ayakuçlarımda tuz buz ağıtlar.
Bir göçten arta kalan can kırıkları...

Yolun tam da ortasındaydı gövdem.
Yol ki,
Zamansızlığın bir varsayımı.
Yürüdükçe menzilden uzaklaşılan,
Miyop görüntüler bulanıklığı.

Bir dağ
Icime pul pul döküldü.
Kimse görmesin diye
Eteğinin altına süpürdüğüm anıların
Sessiz çığlıklarını
Kar gibi örttü.
Yankısı çocukluğumun hücrelerinde
Kırık bir kemanın iniltisiyle.
Bir dağ...döküldü...
Sesim üstüne.

Sırtımı yasladığım koca bir dağdı.
Güneşi kurşun gibi eriten gölgesinde
Zerre zerre hayaller büyütürdüm..uçarı.
Konuşurken dimdik bakışlarından
Ürküp de gizlenirdim köşelerime.
Yine de hep bilirdim.
/Kendi sevildiği gibi çocukluğunda
Uyurken sevdiğini yaralarımı./

Bir yanı hep çocuk...hep yaralı bir yanı.
Bir dağ...yıkıldı...
Gövdem üstüne.

Esra Tabur
Kayıt Tarihi : 13.1.2021 16:52:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Hikayesi:


Ölenler ölümü bilmez. Ölüm kalanlar içindir... Ş.Erbaş

Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Taylan Uzar
    Taylan Uzar

    yaslanırsın dağ var diye
    açarsın göğsünü güneş var diye
    kucaklamak istersin var sanırsın dost diye

    iki damla yaşla geriye dönerken, içinde büyür dahada varlığın herşeye inat

    esenlikle

    Cevap Yaz
  • Sahra Tekin
    Sahra Tekin

    Mükemmel tasvirlerle acının en koyusunu anlatmış şair

    Buz gibi soğuk ateş gibi yakıcılığında ölümü yazmış çok beğendim

    Kutlarım Esra hanım sevgiler
    .
    .

    Cevap Yaz
    Esra Tabur

    Teşekkür ederim ziyaretiniz ve değer katan ifadeleriniz icin.Hisseden yüreğiniz var olsun...Sevgi ve selâmlarımla.

  • Kam Kamo
    Kam Kamo

    Evet, sevgili Esra, Ş. Erbaş çok doğru demiş: Ölenler ölümü bilmez. Ölüm kalanlar içindir.
    Dizelerdeki hüznün seline kapıldım ve benim oldu o hüzün...
    Bu şiir hepimizden bir parçayı içinde barındırıyor; öyle tanıdık ve öyle yakın ki o giden, yıkılan dağlar... Oysa gözümüzde hiç yıkılmayan sarp duruşları vardı...
    Yürek huzur bulsun, kalem de hep yazsın, dilerim.
    Sevgimle kutladım güzel şiiri.

    Cevap Yaz
    Esra Tabur

    Hisseden yüreğiniz var olsun.Bilmukabele güzel temennilerinize. Teşekkür ve sevgilerimi gönderiyorum bende.Hürmetle...

  • Abdulbaki Akpınar
    Abdulbaki Akpınar

    tekrar okudum. ses biraz fazla zorlanmış. örnek verirsem şu kısımda "Yolun tam da ortasındaydı gövdem.
    Yol ki,
    Zamansızlığın bir varsayımı.
    Yürüdükçe menzilden uzaklaşılan,
    Miyop görüntüler bulanıklığı." özellikle bulanıklığı sözcüğüyle.

    "Sırtımı yasladığım koca bir dağdı." ile başlayan kısımda ses dağdı ile uyumlu hale getirilse ve di li geçmiş zaman daha iyi kullanılsa daha etkili olabilirdi diye düşündüm.

    tabii ki bunlar benim bakış açımla gördüğüm. diğer arkadaşlar çok farklı açılardan görmüş olabilirler.

    Cevap Yaz
    Esra Tabur

    Değer verip tekrar okuduğunuz ve yorumladığınız için çok teşekkür ederim. Biçimsel analiziniz kıymetliydi. Ses ve hissi dengeleyebileceğimiz nice güzel siirlere diyelim.
    Saygı ve selamlarımla.

  • Veysel Toprak
    Veysel Toprak


    tekmeliyor
    yıkılan dağın parçaları sol yanımızı
    yankısı çukuruna kaçan gözlerimizde

    kırılan bir filizin hıçkırığıyla
    alev alır ten
    karanlık örtü gerilirken nefesin boşluğuna

    güle hüzün düştü
    alnımıza değen bulutlarla
    çocuk yanımıza
    çığlık örterek üstümüze
    avuç içimize kül düştü
    ölülerin nefesiyle
    kabul gören duaların sevabıyla

    dağıma ateş
    ateşime anılar düştü
    kurumuş çiçeklerle sürükleniyor nefesim...


    Tebrik ediyorum Esra hanım değerli şiirinizi Ve kıymetli kaleminizi .
    Sevgi ve saygılarımı sunuyorum









    Cevap Yaz
    Esra Tabur

    Küle düşen her gül damlasıyla başlasın yeniden dirilişin mukaddes hüznü.Çocuk yanımızın naif tenini kabul gören dualar ısıtsın...Şiire anlam ve değer katan çok kıymetli eşliğiniz için teşekkür ederim değerli Şair.Kaleminizi saygıyla selamlıyorum.

TÜM YORUMLAR (18)

Esra Tabur