bu sefer
daha bir hızlı çarpıyor
tipili, karlı
bildiği dönüş
yolunda
tril tril titreyen kalbi
yıkılmış köprü başında
once aşağı koşturuyor
sonra dere yukarı
acaba?
bir hamle!
minik parmakları
sızım sızım sızlıyor
yırtık burunlu pabucu
değer değmez suya
anlıyor
çelik gibi soğuk
bi o kadar da derin
karşısını göremediği nehir
iğne iğne batıyor
yüzüne tipen kar
soluğu buhar bile olmuyor
göz gözü
kulak kulağı ve de hiçbir uzuv
görmüyor
duymuyor
dokunmuyor...
tipen kar değil
tipmeyen ruhlarımızıdır
çatlayan, kuruyan, buruşan elleri ile
göğsüne bastırdığı karnesi kadar
koruyamadığımız
ve de
cinayetine seyirci kaldığımız...
Vah Atalay bebecik!
Oğuz AltunKayıt Tarihi : 20.2.2004 18:20:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Basından 'Atalay Kemaloğlu, sekiz yaşındaydı, büyüyünce öğretmen olmak istiyordu. Babası kayıt ücretini denkleştiremeyip yakındaki okula gönderemediyse de, mesafe onu yıldırmadı. Her gün kilometrelerce yolu yürüyor, dere aşıyordu. Ancak, önceki gün İstanbul'da birçok felaketi beraberinde getiren kar, karne sevinciyle hemen evine dönmek isteyen Atalay'ı da derede yakaladı. Kendisi gibi Ayşe Çarmıklı İlköğretim Okulu'nda öğrenim gören kardeşleri 1. sınıf öğrencisi Muhammet Aziz ve 5. sınıf öğrencisi Kaan ile birlikte okula giden Atalay, karnelerini aldıktan sonra, kardeşleriyle buluşmadı. Ümraniye Yenidoğan beldesinden, yürümenin mümkün olmadığı karla kaplı Mevlana Mahallesi'ndeki evine gitmek için belde başkanının bulduğu servise de binmedi. Dereyi geçemediği için donarak hayatını kaybetti. Atalay'ın hayatını kaybetmesine neden olan olayların başrolünde yine yokluk vardı...' http://www.milliyet.com.tr/2004/01/25/guncel/gun01.html
![Oğuz Altun](https://www.antoloji.com/i/siir/2004/02/20/agit-35.jpg)
TÜM YORUMLAR (1)