Yaşlı köy çığlık gibi, salâ ile uyandı,
Hepimizin serapa, gönül sarayı yandı.
Kara bir gün, mateme büründü KOZAN’ımız,
Feryat, figan ediyor, kızımız, kızanımız.
Bir erini kaybetti, Kabasakal köyünden,
Aslı nesli tertemiz, arı Yörük soyundan.
Herkes severdi onu, köylünün baş tacıydı,
Dönülmez akşamın ufkundayız.Vakit çok geç;
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan
Devamını Oku
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç!
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile,
Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle.
Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan