AĞIT
Mostar... o güzelim cennet şehir şimdi yanıyor,
Yıkıldı tarih; Ferhat Paşa Çeşmesi kanıyor.
Nazır Hasan Ağa mahcup, öksüz Cami-î Alaca,
Seyrediyor Avrupa, bu vahşeti budalaca.
Devrildi yiğitlerim bir bir, ikiyüzbin ölü,
Oyuldu gözleri çocukların, Bosna: kan gölü.
Tecavüze uğramış yüzbin kadın, seyret ne diyor:
'İntihar caiz olsun' diye, bizden fetva istiyor.
Yüzellibin yaralı; el, göz-kulak, bacak yok,
Hergün yirmi kişi öldü soğuktan, yakacak yok.
Sırp eline geçmesin diye; boğdu analar çocuğunu,
Oydular gözünü yiğidin, boğazdan kestiler çoğunu.
Çürüdü esir kamplarında insanlar binlerce,
Bir parça ekmek görmedi mideleri günlerce.
İşte medeniyetin beşiği (!) Avrupa'dan bir sahne,
'Ben tok olduktan sonra yeter' bir fikir ki: köhne...
'Yeni dünya düzeni', söyleyin bu muydu?
Drina'dan akan belli değil, kan mı su muydu?
Ah Bosna! Ah Drina! Ah Foça! Ah mazlum Mostar!
Allah'ım ne olur bize, kudretini göster!
Kadınlar dul, çocuklar yetim, Bosna perişan,
'Hey sıkılmaz! Ağlamazsın bari gülmekten utan! '
Kendine gel yiğidim, hâla ne diye bakarsın,
'Yol yürüyenin aslanım, sen de ağıt yakarsın.'
Kayıt Tarihi : 21.12.2006 12:26:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Selamlar.
İsmailoğlu Mustafa YILMAZ
TÜM YORUMLAR (1)