puslu bir günün kalıntısında
savrulurken akşamın
anason kokusu sinmiş külleri
daha da büyür çaresizliğin sesi
kimsesiz bir ağıt başlar içimde
işte o an büyür isyanım
ay tutulur dilimde
kekeme sözcüklerim saçılır sokaklara..
ah aşkımın zemheri firarisi
özlemin kaç halini anlatsam sana
gidişinin yangınında küle döndü yüreğim
gidenlerin ardından bakarcasına
gözlerine kayıyor gecenin yıldızları
genzimi yakıyorsun gitmelerinle
ağıtlar çınlıyor kulaklarımda
hasretin en kralı oturuyor içime...
gece zifir
sensiz her gece zehir
adımlarım düştükçe caddelere
alev alev yanan karanlık değil
tenimin tutuşması sensizliğe
saçlarının uğultusu gelir rüzgarın sesinde
biraz daha kanar dudaklarım
adımlarım özlem yazar kaldırımlara
lodosun en vurgununa emanet düşlerim
hüzünler ekerim yüreğimin deltasına...
şimdi hangi resmine baksam
kaçırıyor gözlerini
bir nefeslik sigarada yakıyorsun
yarım kalan sevgimi
keşkelerim dökülürken yağan yağmurla
yalnızlar tünelinde yankılanır adımlarım
yollarım uzar berduş sabahlara
gölgen uzaklaşır gözlerimde
susar ahkam kesen bütün şiirler
yetmez olur kalemim öleni diriltmeye...
sevmenin en ağır cezası sensin belki de...
22.03.2006
Seval KemertaşKayıt Tarihi : 22.3.2006 12:02:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

güzel bir çalışma / güzel bir şiir severek okudum KUTLARIM
TÜM YORUMLAR (5)