Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar gittikçe daha güzel
Güneş daha hızlı adımlıyor gökyüzünü
Sular daha soğuk rüzgâr daha serin
Eskiden her konuda konuşurdum istekle
Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar gittikçe daha güzel
Güneş daha hızlı adımlıyor gökyüzünü
Sular daha soğuk rüzgâr daha serin
Eskiden her konuda konuşurdum istekle
© Copyright Antoloji.Com 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Antoloji.Com'a aittir. Sitemizde yer alan şiirlerin telif hakları şairlerin kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Şu anda buradasınız:Ağaran Bir Suyum Şiiri - Yorumlar
22 Mart 2025 Cumartesi - 03:26:11
çünkü yaş aldıkça...hayatın anlamını ve ne için burada olduğunuzu anlarsınız...ne amaçla yaşadığınızı ve güzelliğin aslında ne ile ölçülebileceğini hissedebilmektesinizdir...şiirin size sundukları ile yetinmeyip ona sahip olmanın hayal ile gerçekliği arasında ne kadar mutlu olduğunuzu..ve kendinizin şiir için ne anlam taşıdığınızın...bilgilerine sahip olursunuz..ve her yeni bilgi birer karşılk ile ödetilmektedir öyle ise..yaşalmak veya sizin deyiminizle yaşlanmak...her insana nasip olmayan bir değişim halidir..bu hazzın adı ise yaşlanmaktır..bu sırada yanınızda olanlar sizi hakedenlerdir..sevgilerimle
Günümüzden öncesi veya sonrasında şair olmak…yok hayır geleceğin şiirlerini duyabilmek…sanıyorum bir hayalin kendi coğrafyasında yer edinmesiyle eşanlamlı…çünkü merak ettiğimiz…insan ömrünün aslında sanılandan fazla olmasıyla ilgili olabilir mi…veya insan ölümü kendisi mi çağırıyor…yoksa insan sahip olduğu nöronların isyanı ile bütün ışıklarını söndürmek mi istiyor zaman perdesinde…neye inanmak sizin kendi gerçeğiniz ile örtüşüyor…ve ne zamandır yaş almanın şiirlerini okurken …şairinin ruh halini hissediveriyorsunuz..her okuyuşunuz da…yoksa siz…sadece yaşlanırken…zaman duruyor mu …şiirleriniz de ve sular nasıl böyle genç akıyor…istediği rüzgarın kollarında…
…yukarıda ki şiir şairin bir çırpıda yazdığına inanmamızı isterken..bazı yerlerinde..ve özellikle
…Birisi bir şarkı söylemesin kederle
Tenimde bir titreme kirpiklerimde buğu…
buradan itibaren maalesef şiir susmuş ve şair zorlayarak şiirin duygusundan kopuyor…burada ya şairin dikkati dağıtıldı veya…şiir bitmek istemiş amma velakin şair ısrarla devam etmeye çalışmış…her ne ise de şair sahip olduğu tarzın gücü ile şiiri kurtarabilmiş…fakat ilk satırlarda ki emin duruş ve inandırıcılık had safhada..ve finalde bu yeniden yakalanmış…şairimizin sakin bir hayal dünyası var..ve kendisi inanmış şiirin gücüne…kararlılık ve biraz korku var…inandığı değerlere sahip ve kalbindeki odalar hep şiirin hakimiyetinde…bunun acılarını çekmiş ve sadece bundan kendisi sorumlu..seve seve şiirine teslim olmuş...dil son derece ağır başlı…yaşanmışlık hissediliyor..samimi…ve telaşsız..şiir olma kaygısı yok..problem sadece derinlikte.. (yani zaman kavramı…sadece yaşlanmışlığın götürdükleri üzerine kurulu..verdiklerini es geçmiş)biraz daha yüreğinde dinlenmiş olsa… hacmi farkındalık yaratacak türden…sağlam şiirlere imza atacak kadar hakim şiirine..sevgilerimle
Her şeyin yolu vardır ölümün yolu da yaşlılık evet insan yaşlandıkça her şey güzelleşirmiş dünya sevgisi artarmış
Saygı ile..
Şairimiz Şükrü ERBAŞ, 'yaşlanma ' sürecini güzel anlatmış:
1) Büyük yapılar, ışıklı çarşılar bitti.
2) Çocukluğu yeniden öğreniyorum çocuklardan
3) Bütün sesler bir yalnızlık oluyor.
4) Bir şarkı duysam, gözlerimde nem...
'Ağaran Bir Suyum' şiiriniş beğeni ile okudum; Kutluyorum.
Bu güzel şiire, antoloji.com'da kayıtlı 'Yılgın Hüzün' başlıklı şiirimden bir alıntıyla eşlik etmek istiyorum:
' Sağ elimin suratıma küslüğü akut.
' Çizmemin vicdanını sorgulayan kaldırım,
' Bastonumun ürkek tıkırtısına gülüyor
.-bıyık altından.-
.........................
........................
*Nadir ŞENER HATUNOĞLU: matematikçi-bilim uzmanı
Çok leziz bir yiyecektim , haşıla döndüm ...
Ruhum karanlık kuyuydu , ışıl ışıla döndüm...
''Ağaran bir suydum , zaman yolunda'' ;
Kıpkızıl akıyordum , yeşile döndüm...
Hazır ata sözlerinden söz açılmışken, ben de gözü toprağa bakan, bir ayağı çukurda süt dişleri çıkmış bir emekli olarak, bir kaç ata sözünü sizlerle paylaşacağım.
İnsana kendinden başka dost yoktur deniyor. Bu pek te ata sözü olmasa gerek. Sanırım yeni bir tesbitimiz. Bir çok insan dast bildiklerinden azık yedikleri içn birileri de böyle söylemiş. Oysa bir çoğumuz da bilirizki en büyük kötülüğü insan kendine yapar. Ne yapmalı? İnsanlarla ilişkilerinde mesafe koymalı. Boğaz otuz dokuz boğumdur; eğer yapabiliyorsak konuşmalarımızda, yani şifahen sözle iletişimimizde, mülâhaza yerini boş bırakalım. Bana değmeyen yılan bin yaşasın. Yaşasın yaşasın da bin yıl değil benden uzak yaşasın. Ve ben onun yılan olduğunu bilip uzak durayım kendi zehiriyle kendini zehirleyeceği zamanı sabırla bekleyeyim.
Söylediklerim bir bilgenin sözleri değil. Bilir kişi veya otorite de değilim. Birileri varki öğretim görevlisi olacak bilgiye, birikime sahip ama yanlış fakültede. Burası güzel sanatlar akademisi.
Günlerdir temcit pilavı gibi ısıtılıp ısıtılıp getirilen söylemler bıkkınlık getirdi. Ha aklıma bir aile büyüğünün ata sözü geldi.
Hizmetçiden hanım olan hamamı yıkar tas ilen, hizmetkârdan ağa olan çarşıyı yıkar ses ilen.
Şimdi hizmetçi ve hizmetkârları hakir mi görüyorum? Haşa! bu hususta ne güzel hikayeler var hani tasmayı köpeğin boynundan çıkarıp kendi boynuna takan son anda yaptığı hatayı anlayan şu an adını unuttuğum zat.
Şimdi bunu yazdım ya, bu kıssadan hisse hikayeyi yarım yamalak bildiğim için bu kusurum yüzüme vurularak, aslı budur efendim denilerek sigaya çekilebilirim.Biz her şeyi biliyoruz allameyi cihanız da, bilmediğimiz nezahat, nezaket sukunet ve tevazuyu göz ardı edip egoizmin pençesinde kıvranıyoruz. Ben bu kadar ilim tahsil ettim onlara da başına vura vura öğretmekle görevliyim düşüncesi hakim.
Herkes kendi işini bi hakkın yapıyor çalmıyor çırpmıyorsa, komşunun kapısının kirinden çok kendi kapısını temiz tutma çabasındaysa, çalışmak ta ibadettir. Her mesleğe saygı duyarım; Herkese önce insan olduğu için saygı duyarım. Kadın hakları çocuk hakları diye bir ayrım yapmıyorum.İnsan hakları; ötesi yok. Madem kadın ve erkek eşittir deniyor; hakları da eşit olmalı. Yoksa hiç bir zaman karekter, güç ruh yapıları asla eşit değildir. Bunu bilmeyen mi var?Bir hususa daha değineceğim; yine bir komşu ve akraba çocuğu küfür etmişti çocukken. Ben de aman ha sakın bir daha söyleme çok ayıp demiştim. Çocuk bir süre düşünüp, bir kere daha söyleyeyim de bir daha söylemem demişti. Küfür var; argo var her memlekette var. Yabancı lisan öğrenenler önce küfür öğrenmeye maraklıdırlar. Burası yeri değil; yanılmıyorsam, müfredatı değişmediyse burası çığırtkan, başı boş insanların avare gezdiği boşboğazlık yapacağı bir yer değil. Herkes burada sevdiği, ilgilendiği bir dalda, şiirlerini paylaşmak, başka şairlerin şiirlerini okumak görüşlerini bildirmek için bir şeyler öğrenmek için bulunuyor sanıyorum. Bir kaç çatlak sesten argo öğrenmek için değil. Kral çıplak.
Eskiden her konuda konuşurdum istekle
Bir geniş gülümsemeyle dinliyorum şimdi
Büyük yapılar ışıklı çarşılar bitti
Ara sokaklara salaş kahvelere gidiyorum
Nerden mi anlıyorum yaşlandığımı
Kadınlar daha güzel kadınlar daha uzak...
...
..............
harika...
ŞİİR bu işte
Dinlendirici, etkileyici düşündüren bir güzel şiir. Şiir böyle olur; coşkulusu da olur tabii. Lakin şair o gün bu ruh hali içindedir, böyle yazar; bir başka gün farklı bir şiirle merhaba diyebilir okuyucusuna. Emeğinize duygularınıza sağlık gönülden kutluyorum.
Yaşlandıkça böyle bilgeleşiyorsan üzüntüye mahal kalmamış demektir.Bir ömrü duygu ve fikir bakımından hulâsa eden güzel ve akıcı bir şiir.Tebrik ederim.
yaşın engellenemeyen akışı
kutlarım
namık cem
Bu şiir ile ilgili 49 tane yorum bulunmakta