AĞANIN
Epey oldu gelemiyorum köyüme
Anlat hele ağanın
Bir fırsat bulup da gelemiyorum
Hele otur çayını içte anlat ağanın
Kar yağdı mı bizim oralara
Ilgaz dağı yolu kardan kapandı mı?
Ankara’dan, İstanbul’dan gelen giden oldu mu?
Hele otur çayını içte anlat ağanın,
Eskiden köylerimizde de düğünler olurdu
Üç gün üç gece sürerdi,
Güreş tutarlardı harmanlarda
Bizim köyün yiğitleri bütün hediyeleri
Toplar dönerdi köyümüze
Hele otur çayını içte anlat ağanın
Bilirim köyümüzün kışını
Yazdan getirdiğimiz odun yetmezdi de
Köyün korusundan gizli, gizli keserlerdi
Evden dışarı çıkamazdık da, çığır açardık
Çatılarda buzlar kama gibi aşağı sallanırdı
Yine öylemesine karlar yağar mı?
Hele otur da, çayını içte anlat ağanın
Şeker pancarı ekilirdi tarlalara
Her birisi beş, altı kilo gelirdi
Köyün gelirinin büyük kısmı ondan gelirdi
Şimdi ekimini yasaklamışlar
Size anlattı mı yetkililer niye imiş
Hele otur da çayını içte anlat ağanın
Siyez ekilirdi yaylamıza, sapları uzun olurdu
Şeker hastalığını duymamıştık
Meğer doktoru siyezmiş
Güzel olurdu bulguru, unu
Hele otur da çayını iç de yine ekiliyor mu?
Anlat hele anlat ağanın
Köy odasında yine köy halkı toplanıyor mu?
Hoş sohbet ve çeşitli oyunlar oynamıyor mu?
Muhtar köy odasına kütüphane kurdu mu?
Kitap okuyan oluyor mu?
Hele otur çayını iç de anlat ağanın
Bizi sorup sual edersen, işte gurbet eller
İnsanın pek keyfi yok, taş düştüğü yerde ağır
Bizim oralarda daha ne var, ne yok
Birazda senin aklına gelenleri
Hele otur, çayını iç de anlat ağanın
HALİL AYDIN (Sizden biri) 04,012018
Kayıt Tarihi : 4.1.2018 13:27:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!