beraber düştüler, toprak anaya
körpecik fidandı, onlar bir zaman
şaşkın şaşkın, bakındılar Dünyaya
biri kavak fidanıydı, biri çam
çabuk serpildiler, su ve temiz havayla
köklerini uzattılar, elleri olmasa da
dokunmanın hazzını, almaya çalıştılar
şu yalan Dünyaya, onlarda alıştılar
koca ağaç oldular, hayallere daldılar
sözler verdiler, hiç ölmeyecektiler
iyi ki duymadılar, gülerlerdi kargalar
insanların elinden, nasıl kurtulacaktılar
bilse kavak, alırmıydı? verilen can suyunu
tanıyordu yürekten, çamın her huyunu
kozalak yapmazdı çam, kavak üzülür diye
ne verir ne alırdı, başkasından hediye
gün geldi kavağı, yatırdılar yerlere
amaç öldürmek değil, ihtiyaç var gövdeye
bütün dalları kesilip, atılırken yerlere
hüzün düştü, havaya ve toprağa
kavaktan önce..
şimdi nerede bir, kavak tahtası görsem
elimde değil, onu düşünmekteyim
o şimdi başka boyutta, hayallerinden yoksun
bense ona bakarken, çama üzülmekteyim..
Kayıt Tarihi : 3.9.2008 20:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!