Gidenler, gelenler, kalanlar, izleyenler ve görenler, duyanlar ve hiç olanlar. Kimi sisler ardına gizlenmiş yalnızlığına düet yapar. kimi yola düşmüş kalabalığında yitirir kendini. yollarda ayak izleri var geçmişten geleceğe gibi görünen oysa gelecekten AN'ları çalıp günü kurtarmaya çalışan. Bir orman yansa, teknesinde balık kızartır düşlerim.
Ağaçlar devriktir, cümlelerimden hasretini yüklemiş halleri ile, küfesindeki sırlarıyla bir sarı papatya düşer gözlerime, ayaklarım karlı dağlara dolanır. Durma öyle yüreğini avuçlarına alıp başında dünyayı taşırcasına. üzerindeki güneşin farkında ol, sen gece siyahı saçların ile karanlığında olsan bile yaşamın üzerinde yaşamdan alınmış gündüzü taşımaktasın çocuk.
Resimlerde uzaklara bakıvermekte bir erdemdir, bir insan olarak yada bir köpek olarak, baktığın yerde değilse de mutluluk, gördüğün ve dokunduğun yerdedir muhakkak.
Öyleyse arayışların nedenini kim bilir ki saklar sepetinde, gelinlik çeyiz misali. Bir gül, sadece bir gül ısıtabilir içimi oysa her yer buz gibi hasretlik ve özlem kokmakta...
Adını mıh gibi aklımda tutuyorum
Büyüdükçe büyüyor gözlerin
Ben sana mecburum bilemezsin
İçimi seninle ısıtıyorum.
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta