Ağacın Yükümü Olur Şiiri - Yorumlar

Tam bir doğa aşığı. Güzel bir şiir. Hiçbir şeyin ağaca yükü olmaz

kalemine yüreğine sağlık nazır hocam.. ağaç bu hiç yükü olurmu beşikten mezara kadar bizim doğa güzelliğimiz olmazsa olmazlarımız arasında.. kutluyorum 10 puan + antoloji diyorum.

Ağacımı Özledim

Sarılıp ağlamak istedim gölgene
Götürmüşler onu bile

Sararmadan solmadan
Danışmadan sormadan
Acımadan habersiz
Yeşil yeşil ağacı
Dilim dilim kestiler

Sığınırdım gölgene
Yaslanırdım gövdene
Salıncaklar kurardım
Doyamazdım seyrine
Yaprak yaprak çınarı
Odun diye kestiler

Söyleyin ne yapalım?
Size kıyan elleri
Esiyor bak yerinde
Ağaçların yelleri
Çölden doğru çalıyor
Dikkat! .... Alarm zilleri
Yakar kumlar bizleri
Geçmez yanık izleri

İnci Germenliler

Doğa sevgisiyle dolu yüreğinizi ve şiirinizi tam puanla kutlarım.++ TEBRİKLER

Doğa sevgisiyle dolu, duyarlı yüreğin sesiydi, dizelerdeki
güzellik.

AĞAÇ- TOPRAK

Ağaç sökülürse yerinden
Belki kurtulur
Toprağın esaretinden
Ama asla olamaz özgür

Yaşayamaz olmadan toprak
Dökülür yaprak yaprak
Sona erer ömrü
Kurur odun olur ancak

İNCİ GERMENLİLER

TEBRİKLER Sn. ÇİFTÇİ. ÇOK GÜZELDİ.

kökünden ucuna bir ağacın serüvenini usta bir anlatışla kalemin hasından okumak keyifliydi..Saygıyla hocam..

olmaz ustam ...ağacın yükü olmaz... bilakis faydası olur...dizelerin ne güzel ifade etmiş ...ben böyle güzel anlatılacağını bilemezdim...yüreğine sağlık...

Çok güzel duru bir şiir okudum. Yüreğinize sağlık.Ağaç nasıl da vazgeçilmez güzelliğimiz zenginliğimiz.Aynen dediğiniz gibi.'Havamdır, suyumdur, sulu yağmurdur,'
Eskiden geleneklerimizde çocuklar doğduğunda adına ağaçlar dikilirmiş.Çocuk büyür ,ağaç büyürmüş.Keşke şimdilerde de bunlar yapılabilse. Ormanlarımız talan edilmese. Her orman yangını biraz daha azalan oksijen, biraz daha azalan yağmur, çokça erozyon ,toprak kayması....Teşekkür ederek tam puanla kutluyorum. Saygı ve selamlarımla.

yürek kalem sesiniz daim olsun çaglasın tam puan antolojimde sevgi sayılarımla hürmetler

Beşikten mezara kadar ağaç...
Eskiler hep böyle derlerdi; beşikten mezara kadar...
Şimdilerde pek beşik olmasa da adı, çocuk karyolası mı diyorlar nedir adı, hatırlayamadım, ister profil demirden yapılmış olsun, ister başka malzemeden, ama en doğrusu ve en sağlıklısı ağaçtan yapılmış olanıdır.
Beşik, çocuğa hayat bahşeder, mezar insana sonsuzluğu, son durağı bahşeder.
Niye böyle bir giriş yapmak gerekti, diye soruyorum ben de kendime?..
Maalesef, çok yakın bir dostumu kaybettim yakın zamanda. Sanırım henüz kırkı çıkmadı.
Tuhaf değil mi, 'kırkı çıkmak' hem bebeklere, hem büyüklere -ölmüşlere- kullanılan bir deyim.
Mezarda da tahtalar kullanılırdı.
Şimdi sadece mezarın toprak hizasından üstünü kapatan beton bloklar kullanılıyor. Bir tuhaf olan işte bu.
Beşik yok, tahta yok...
Gerçekten de ağaç hayatımızın her safhasında olan tek nesne.
Ağcın canlı iken hiçbir şeye, hiçbir nesneye yükü yok.
Cansızken her derde derman.
Elimizde kaşık, dilimizde çalgı, musikimizde ud, divan, cura; üstümüzde ipek, evimizde kepenk; başımızda gölge, dallarında meyve...
Say say bitmez...
*
Güzel bir 11'li olmuş, değerli Nazır Hocam.
Sağlam ve ayakları yere basan, şiir kökü ve gövdesi sağlam, dalları ve budakları yerli yerinde, saye verecek, örnek olacak kalitede güzel bir şiir olmuş.

Tebrik ve takdirlerimle.
Sevgi ve saygı rüzgârları esenliğiniz olsun.

Yüreğinize, kaleminize sağlık.

'GERÇEK DOSTLAR BİRLİĞİ'

Ağaç, yeşil ve doğa sevgisi kendini alabildiğine belli ediyor şiirde... Ama yeşilin kapladığı alan günümüzde öylesine iştah kabartıcı bir rant kapısı ki... Ne söylesek boş. İstanbula üçüncü köprü yapacağız diye 1.600.000 ağacın kesilmesi gündemdeyken şimdi Fatih gibi 'ormanımdan bir dal kesenin başını keserim' diyecek bir görüş sahibine ihtiyaç var bu ülkede çölleşmeyi önlemek, yeşili korumak için...

Kutluyorum kaleminizi...