Sultanlar dilinde fermana geldi
Nice sınırları çizdi bu ağaç
Hekimler elinde dermana geldi
Her derde devayı yazdı bu ağaç
Düşmana sur oldu, kalede kapı
Kurda kuşa yuva, âdeme yapı
Bazen kürek bazen bilmem ne sapı
Tapandı, toprağı ezdi bu ağaç
Neler olmadı ki; kaşık, hem kâse
Fakire sanduka, zengine kasa
Yay da oldu ok da ve hatta asa
Kaç zaman Musa’yla gezdi bu ağaç
Günü geldi Nuh’a gemi de oldu
Gün geldi Peygamber damı da oldu
Han, hamam, medrese, cami de oldu
Kürsüde, minberde sözdü bu ağaç
Baktık öğretmenin elinde kalem
Kitap oldu sığdı koskoca alem
Öğretti cihana her türlü ilim
Olanı biteni yazdı bu ağaç
Bir vakit uyudu kaldı beşikte
Bir vakit uzandı durdu eşikte
Dil oldu konuştu garip aşıkta
Derdini döktüğü sazdı bu ağaç
Elazığ/2002
Vedat YılmazKayıt Tarihi : 28.11.2016 11:53:00
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
![Yıldız](/Content/img/y_0.png)
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
![Vedat Yılmaz](https://www.antoloji.com/i/siir/2016/11/28/agac-deyip-gecme.jpg)
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!