“Kalkın gidiyoruz” diye başlayan bütün cümlelere kapattım ruhumu.
Ne kalkabiliyorum, ne de gidecek cesaretim var.
Olduğum yerde yüzyıllardır dikili duran bir ağaççasına, sabitlemiş gibiyim kendimi.
Bir ağaç gibi ama oraya ait değil.
Başka bir yerden sökülüp getirilmiş bir ağaç gibi garipsiyorum toprağımı.
Oysa bulunduğum yer, kendimi bildim bileli aynı yer.
Ben göçebeliği sevmem.
Bu yağmur... bu yağmur... bu kıldan ince
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik
Devamını Oku
Nefesten yumuşak yağan bu yağmur...
Bu yağmur... bu yağmur... bir gün dinince.
Aynalar yüzümü tanımaz olur.
Bu yağmur kanımı boğan bir iplik



