-Ağabeyim Nazır Çiftçi'ye ithafen-
.
En çok senden öğrenmiştim
Büyük olmayı, korumayı, sevmeyi
Okumayı, oynamayı, güvenmeyi
Hatta yazmayı, anlamayı, anlatmayı
İlk giydiğim kösele ayakkabıyla
Sevincime heyecan katmıştın
İlk adımımı atıyormuşum gibi
Sen öğretmiştin
‘Fanti’yi, ‘Pişti’yi, ‘Altmışaltı’yı, ‘’Remi’yi,
‘Vale’yi kâğıtların altından çekmeyi
Bir ağaç gölgesinde oturup yenmeyi, yenilmeyi
…
Kocaman adam yapmıştı yıllar bizi
Saçlı -sakallı, torun - torba sahibi
…
Ziyaretine geldiğimde uyuyorsan eğer
Üzerine atlayıp göbeğini ezmekti zevkim
İyice sıkıştırıp sonra da yanaklarından öpmek
Ve senin kahkahana gülerek karşılık vermek
Tavla atmalarımız meşhurdu
Ağzınla söyler, elinle atardın zarları
Beni kızdırır, deli ederdin
“Nasıl olur? Olmaz, olamaz!”
Diye bağırtırdın avaz avaz
Lâtifeden…
Kızmazdık, kırılmazdık, küsmezdik
Dertleşirdik, söyleşirdik, paylaşırdık
Emekli iki dedeyken bile çocuktuk
Birlikteyken ikimiz, çoktuk…
Hikmet Çiftçi
10 Eylül 2020
Kayıt Tarihi : 11.9.2020 16:39:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bugün rahmetli ağabeyim Nazır Çiftçi'nin doğum günü. Mekânı cennet olsun. ÖZLÜYORUM...
![Hikmet Çiftçi 2](https://www.antoloji.com/i/siir/2020/09/11/agabeyime-7.jpg)
Dalından Koparıldıktan Sonra Son Kiraz
Nazır Çiftçi'ye ithafen
Ağaca esir çiçekler özgürce açar
Rengârenk yağmurlarla beraber matem tutar
Meyve için çiçekleri öldürürken rüzgâr
Çiçek dolu bir balon mudur ilkbahar
Biliyorum kanatsız kuşlar uçamaz
Ve baharda sadece çiçekler açmaz
Çiçekler de düşer ağaçlardan
Bizler rahat rahat seyrederiz uzaklardan
Kiraz çiçekleri kırmızı bir yol olur
Meyve için tüm çiçeklerin ömrü son bulur
Kimin umurunda ki çiçeklerin ölmesi
Yok ki onların gerçek bir dostu ve kimsesi
Çiçekler düşerken arılar bile ağaçları terk eder
Hep beraber başka bitkilerin çiçeklerine geçer
Gün doğarken bir koşturmaca içinde
Çiçeği kalmamış ağaçların üstünde
Aniden sessizlik kaybolur
Mutluluk sesleri her yanlarda duyulur
Kuşlar, böcekler, sincaplar
Tadını çıkarır ilkbaharın gece yarılarına kadar
Bu gece yanağı okşamaktan öte bir soğuk var
Çiçekler daha fazla düşmesin rüzgâra yalvar
Ruh kavramalı olanı, bir durum yok ki çelişik
Nereye gitti annenin seni salladığı beşik
Hayranlık duyulan müthiş bir tuval
Dallarından kiraz toplarsın yaz ortasında çuval çuval
Düşerken o güzelim tül tül çiçekler
Sonunda kiraz toplansa da nasıl dayanır yürekler
Bir volkan patlar gönüllerin orta yerinde
Kapkara kurum bağlar ömürlerin tünelinde
Yaz sonunda magma gibi fokurdar ruhum
Çiçeklerin düşmesinden ben mi suçluyum
İsterdim ki çiçek mevsimi biraz daha uzun olsun
İçime hüzün yerine neşe dolsun
Ben daha yaşarken bir kiraz ağacı olmuşum
Döküldükçe çiçekler kederimde kaybolmuşum
Düşen çiçeklerin ardından toplanan meyvelerle beraber
Farkına varamadan biten ömrümüz bize gülümser
İlkbahar ve yaz biter
Ölür sırasıyla mevsimler
Dalından koparıldıktan sonra son kiraz
Bir şairin vefat haberi gelir, kimseye yok imtiyaz
Osman Akçay, 17.8.2020
O da şair miydi acaba görseydi bu şiiri nasıl mutlu olurdu kim bilir. Tebrikler duygusal kaleminize.
Saygılarımla selamlıyorum güzel yürek iyi geceler
Nazır hocamdan daha öyreneceyimiz çok şey vardı ama hayat böyle..sabırlar dilerim
Kaleminize sağlık sevgiler
TÜM YORUMLAR (8)