Ağa Camii Şiiri - Yorumlar

Nazım Hikmet Ran
273

ŞİİR


2131

TAKİPÇİ

Ağa Camii;
Havsalam almıyordu bu hazin hali önce
Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
Allahımın ismini daha çok candan andım.
Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
Böyle sokaklarda ki, anası can verirken,

Tamamını Oku
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 13.05.2024 - 12:00

    iŞGAL GÜÇLERİNE DÖNÜŞEN SEN VE SENİN GİBİLERİDİR Kİ, BU SAYFALARI VE SİTELERİ BABALARIN ÇİFTLİĞİ SANIP İSTEKDİKLERİ GİBİ AT OYNATMAK İSTERLER!
    RABBİM, CÜMLE SAPIKLARA, DENSİZLERE, DİNSİZLERE, DİN VATAN HAİNİ AHLAK YOKSUNLARINA TEZ ZAMANDA LAYIK OLDUKLARI CEZAYI VERSİN AMİN!
    NAZIM'IN 12 ADET NİKAHSIZ DOSTU VARDI UNUTMA!

    Cevap Yaz
  • Mustafa Bay
    Mustafa Bay 13.05.2024 - 11:57

    Havsalam almıyordu bu hazin hali önce
    Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce


    Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
    Allahımın ismini daha çok candan andım.

    Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
    Böyle sokaklarda ki, anası can verirken,

    Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var...
    Böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar,

    En kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini,
    Üstünde orospular yükseltiyor sesini.

    Burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor,
    Yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor.

    Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,
    Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu

    Bu imansız muhitte öyle yalnızsın ki sen
    Bir teselli bulurdun ruhumu görebilsen!

    Ey bu caminin ruhu: Bize mucize göster
    Mukaddes huzurunda el bağlamayan bu yer

    Bir gün harap olmazsa Türkün kılıç kınıyla,
    Baştan başa tutuşsun göklerin yangınıyla!

    Nazım Hikmet Ran

    Tamamını bari okusun,
    "Ahkam" kesenler!

    Anlatamazsın diyorum, kendime diyorum, kendime!
    "ŞİİRDEN, EDEBİYATTAN, SANATTAN", bütün bunların "İNSANLIĞIN ORTAK DEĞERİ" olmasının altında yatan incelikten,
    Estetikten yoksunlara,

    Neden anlatalım ki zaten!

    Cevap Yaz
  • Elif Key
    Elif Key 13.05.2024 - 11:43

    Ne çok yazık , Şiirleri sürekli Şair lerin hayat'ını hedef alarak katletmek ..
    Her zaman her şey göründüğü gibi midir ? Hayır!
    Önyargilar, önyargılar ,önyargılar ...

    Kimse kimsenin iç dünyasın da asla neler yaşadığını bilemez ..

    Cevap Yaz
  • Cem Şafak
    Cem Şafak 13.05.2024 - 10:57

    Cihat Şahin denen meczuba cvp yazmaya bile değmez. Adamın beyni sulanmış . Het seye maydanoz oluyor. Cami kürsüsü sanıyor burayı.

    Cevap Yaz
  • Naki Aydoğan
    Naki Aydoğan 13.05.2024 - 10:45

    Mekke'den Medine'ye hicret. Bir nevi dünyadan Ay'a yolculuk. Camilerin ruhu bir nevi Kabe'dir. doğacak olan neslinin hayalinin belirdiği yerdir. Bir araya toplanıp havadis alıp sohbet etmek ve birlikteliği öğrenmek. Kurduğumuz hayallerle geleceği bilmek. Aydan'dan Dünyaya dönmek Hacdır. Asıl Ay'dan Mars'a gitmek ise okuldur. Okuldan dönüş ise açılan fabrikalara ve ya kurulan kurumlaradır. Nazım Hikmet, gittiği yerleri gerçek anlamda benimseseydi oraları kazanmış olarak yurduna dönebilirdi. Şiir yazmak bir süreçtir. Şair sözünü aşandır. Över yerer ve bir şiir süreci içinde şairliğine varır. Bu çok normaldir. Şiirde vardığı yer Rusça değil Türkçedir.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 13.05.2024 - 09:08

    Nazım Hikmet'in dedesi Osmanlıya iltica etmiş bir Polonyalıydı ve Müslüman olduğunu söylemişti. Osmanlı da ona paşalık rütbesi bile vermişti ama onun torunu olan Nazım aslına rücu ederek yeniden gavurluğu hatta komünistliği seçmiş ve ekmeğini yiyip suyunu içtiği bu vatana ve millete ihanet ederek o zamanki komünist Rusya'ya kaçmış ve başta kendi kayınpederi ve kayınvalidesi olmak üzere kendi vatandaşlarından ALTMIŞ MİLYON İNSANI KATLETİREN Stalin için "BENİ STALİN YARATTI" diyerek ne kadar büyük bir hain ve lain olduğunu bizzat kendi ağzıyla itiraf etmişti. Onu çok sevenler mezarını ziyaret etmek isterlerse bir zahmet, Moskova'ya kadar gidiversinler.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 13.05.2024 - 09:07

    Nazım Hikmet'in dedesi Osmanlıya iltica etmiş bir Polonyalıydı ve Müslüman olduğunu söylemişti. Osmanlı da ona paşalık rütbesi bile vermişti ama onun torunu olan Nazım aslına rücu ederek yeniden gavurluğu hatta komünistliği seçmiş ve ekmeğini yiyip suyunu içtiği bu vatana ve millete ihanet ederek o zamanki komünist Rusya'ya kaçmış ve başta kendi kayınpederi ve kayınvalidesi olmak üzere kendi vatandaşlarından ALTMIŞ MİLYON İNSANI KATLETİREN Stalin için "BENİ STALİN YARATTI" diyerek ne kadar büyük bir hain ve lain olduğunu bizzat kendi ağzıyla itiraf etmişti. Onu çok sevenler mezarını ziyaret etmek isterlerse bir zahmet, Moskova'ya kadar gidiversinler.

    Cevap Yaz
  • Çelebi Türkköse
    Çelebi Türkköse 13.05.2024 - 07:44

    Ey Büyük Şair!

    Seni anlamaktan aciz olanlar seni anlatamazlar.

    Cevap Yaz
  • Cihat Şahin
    Cihat Şahin 13.05.2024 - 04:39

    Camiler mucize göstermezler, mucizeleri peygamberleri vesile kılan Allah gösterir.
    Nazım madem düşman işgalinden ve caminin etrafında işlenen onca günahtan muzdaripti, niye kendisi de aynı günahları irtikap ederek kendisine 12 tane nikahsız dost/sevgili edindi ve ne için hem dinine hem de vatanına ihanet ederek Komünist Rusya'ya iltica ederek "BENİM VATANIM RUSYA VE BENİ STALİN YARATTI" diyerek oraya yerleşti ve orada öldü?

    Cevap Yaz
  • Mihan Sezgin
    Mihan Sezgin 13.05.2024 - 03:13

    Nazım Hikmet nasıl komünist oldu?
    Bizans'a beyaz bir atın sırtında giren 21 yaşındaki Fatih
    Sultan Mehmet'in hayalini hafızalardan silip yerine 64
    yaşındaki mendebur suretini yerleştirmek için 8 Şubat
    1919 Cumartesi günü Galata rıhtımında gemiden inip
    bir Rum tarafından kendisine tahsis edilen dizginsiz
    beyaz bir ata binen Fransız General Franchet
    d'Espérey; yol boyunca sağlı sollu birliklerin
    yerleştirildiği, Rum ve Ermenilerin çılgın tezahüratları ve
    İstanbul'daki bütün kiliselerin aynı anda çalan kulakları
    sağır eden mahşeri çan sesleri arasında Fener'e doğru
    yola çıktıktan birkaç gün sonra Caddeyi Kebir'de
    gezintiye çıkmış olan 16 yaşında göğsü iman, kalbi
    milliyetçi heyecanla dolu genç şair Nazım Hikmet, Ağa
    Camii'nin önünde durur ve camiye asılmış olan Yunan
    bayrağına hüzünlü ve öfkeli gözlerle uzun uzun bakar.
    O öfkeyle alır kalemi eline ve "Ağa Camii" şiirini yazar:
    Havsalam almıyordu bu hazin hali önce.
    Ah, ey zavallı cami, seni böyle görünce
    Dertli bir çocuk gibi imanıma bağlandım;
    Allahımın ismini daha çok candan andım.
    Ne kadar yabancısın böyle sokaklarda sen!
    Böyle sokaklarda ki, anası can verirken,
    Işıklı kahvelerde kendi öz evladı var...
    Böyle sokaklarda ki, çamurlu kaldırımlar,
    En kirlenmiş bayrağın taşıyor gölgesini,
    Üstünde orospular yükseltiyor sesini.
    Burda bütün gözleri bir siyah el bağlıyor,
    Yalnız senin göğsünde büyük ruhun ağlıyor.
    Kendi elemim gibi anlıyorum ben bunu,
    Anlıyorum bu yerde azap çeken ruhunu
    Bu imansız muhitte övle valnızsın ki sen

    Cevap Yaz

Bu şiir ile ilgili 43 tane yorum bulunmakta