Demişler ki;
ağam,
ağar...
Hala ağaracak...
En kirli, en lekeli
Çamaşırlar bile
Yıkana, yıkana
Yıkandıkca
Ağarmış, ağardıkca...
Saçlar da ağarır
Kimi değirmende
Kimisi değirmenderede.
Kimisi de ağarmadan dökülür...
Gün bile hergün
ağarıyor
Karanlıkta yıkanarak...
Yaşayıp gidiyor a ğ ğ a m
işte öyle veya böyle
Düşse de düşmese de dile
Ve hatta, ağarmasa da bile...
Ağarsın ağarmasına da
Ağarması gereken yerde ve
Ağarması gereken şekilde...
... ve netekim de
AĞARTTILAR DA
AĞARDI DA...!
Kayıt Tarihi : 31.7.2007 18:47:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
02.02.2002 de yazılmıştı. 22.07.2007 de AĞARINCA sizlerle paylaşıyorum ABUZER EFENDİ Abuzer efendi köyde sevilen bir kişiydi.Köy erkeklerine ib- ni Sina’nın kitaplarından haram,helal,doğruluk,iyilik ve fit- nelik hakkında uygulamalı ders verirdi.Köy halkına da si- cimle örgü,nakış, yemek.çocuk bakımı ve ev ekonomisi,sağlık ve di- kişle ilgili muazzam bilgiler verirdi.Köydeki bütün çocukları el- ma şekeri ile besler kitaplardan onlara okurdu.Masallar, hikaye- ler ve arada bir fırsatını buldukça hepsini meydana toplar si- nemaya götürürdü.Evinin kocaman bahçesinde yeşil biber,patlıcan e- kerdi.Bu onun zevkiydi.Topladığı patlıcan ve biberleri gö- mer küldeki korda uzun süre pişirirdi.Sonrada onları taze keçi sü- tüne sokardı.Tadına doyamazdı.Bu açık çok özel bir yöntemdi.Am- ma en çokta yemesini severdi.Göbekliydi.Kurufasülye,pilav ca- cığı görünce ağzının suyu akardı.Ustüne başına çok önem verir, ta- radığı saçlarını şekillendirirdi.Kravat ve gömleklerini güzelce ütüler ku- şaklarını beline dolardı.Abuzer efendi herkes gibi bir gün öldü ama ya- şamı boyunca milletine hizmet etti.Elinden düşürmediği fil dişi ta- rağı mezarının üstünde hala bir abide gibi durur.
TÜM YORUMLAR (1)