Yaşar Doğan - Afsün Şiiri - Antolojime E ...

Yaşar Doğan
109

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

-Unutamadım körpeliğin büyüdüğü yollarda çekilen acıları Unutmadım seni Her şey dün gibi Duruyor karşımda Unutmadım Anlın ortasından bin bir kere vurulmuş beni Dalıp gidince Apansız seller kopunca Bu Dağınık sokaklarda Ne de senin geceler çığlığında kanatlarıma konuşunu unuttum Ne de ağzından her uçanı…
-Sırtımı dönüp kapılarını kapattığım o cehennemin o anılarında Solmak üzere Somurtkan değil ama öyle Açmış görünen güllerin Dalından koparılmış hikayesi Parçalandı içimde Bir şarapnelin gözleri içinde Gözlerini içtim Ve şimdi yüreğim yanıyor Her gün Her gece saçlarından tutuşmuş Bir öksürük - Karanlık uçurumların dibinde…
-Kapkaranlık asırlar geçti üstümden Tufanlar kadar büyük yalnızlıklar Gülüşün geldi
Bir didinişin taze ufuklarına kondu Gülüşlerinde bir erdemin bütün dereceleri arasında yokladığım tenimde Bir şeyler canlandı apansız sarsılarak bende Yaşayamadıklarımın helisleri Pervane dönünce hayatımda Ruhunun bakışlarını buldum Özlemlerimin o bir türlü gidilmemiş sahillerinde Kollarım koparcasına sana yüzdüm her okyanusun yüzünde…
-Gün ak ve soğuk lapalarla yağdı gecenin üstüne Karanlıklardan arta kalan Yıldızların gölgesinde Soluduğum hava bir oksitlenmeydi Kalbimin atışına karşı Ve tenimin tenin gibi yakarışı Bahtiyarlığa Bir erimişliğin buzlarıydı Her bakışın gizli bakılan göz kıyılarında Dudaklarımın bir dua gibi yuvarladığı kelimeler içinden Fışkıran Bir çaprazlamaydı Sevinin bulutları ve sisleri arasında Yokluğuna…
-Gözlerimi yakan güneşin ışınları Bir kör olmaydı Avuçlarının şefkatine karşı olmayışımda Artık susamışlığım Yetmiyor hayatın divaneliğine Vücudunun kıvrımları akıyor İrislerimin derinliklerine Ellerimi tutup volkanlara atıyorum Tan terlerinde Her kedere Kederim büyüdükçe kanatlarımda Kanatlarımı Marmara üstüne çırpıyorum Martılar gibi sahillerinde divanece…
-Ve dünyanın bana dar gelişine Serpiyorum küllerimi Bakışların dağılıyor ufuklara Kapkara yalnızlıklarımda Susuyorum Susadım Susamışım Sana Dudaklarının ruhumu yakan dudaklarının kıvrımlarında Dünlerimden esiyor Antik vuruşların tufanları Üstüme Saramadığım yaralardan kanayarak Cevherimden ruhunun pınarları akıyor Mevsimlerine hayatın Külümü külüne savuramıyor Dervişliğin aynaları Gülüşün Gül kokuyor Anıların hafızasına Büyünün bu tütsüsü Şimdi içimin susmayan türküsü…

Tamamını Oku