Afitap kapat şimdi ışıklarını şehrin
Ört üstünü gecenin
Kuyumuzda Yusuf var bu gün
Mesela gün batarken
Zulamdan bir şiir çıkar
Söksün kalbimin mührünü
Dem tutsun içimizde
En hoyrat kırmızılar
Belinde gülden tabancalar
Ağzında bülbül dut yiyor
Ha yediveren, ha altı patlar
Sorma üzerimde bir baygınlık
Boynunda senden kalan muska
Müebbet de nerden çıktı Afitap
Sadece ders verecekti hayat usta
Bella’yı soruyorsun bana
Yedi kısım bir hikaye
Kendi bile bakmıyor artık aynaya
Gamzesinde sinsi bir kuyu
Gelmiş yine acılarından gülücük yapmaya
Ben denizin yalancısıyım
Kaçıp gitmek istiyormuş
Gözüne kestirdiği ıssız bir adaya
İyi de Afitap
Kayık bulsak, kaptan yok
Kaptan bulsak, ada yok
Bir bavul anı
Televizyon karşısında
Dizi izler gibi
Vazoya gül koymuş üç sap
Çekirdek çitler gibi
Seni seviyorum diyor Afitap
Şeytana değil sana uydum
Kaybolmuş yıllara sordum
Gül alır gül satardım
Şiirden terazide tartardım
Bülbül abartır diye
Gülü gülden sorardım
Kıskanma boşuna Afitap
Hiç birini koklamadım
Ben sadece şiirini yazardım
Kuş deyince uçar değil mi
Çiçek deyince açar
Saksıdaki çiçek
Kafesteki kuşuz biz
Ne açtık, ne uçtuk Afitap
Dedim ya ben koklamam
Sadece şiirini yazarım
Düştüm senle kamusal nezarete
Gücüm yetmez, söver sayarım
Masal gibi kadınlar var
Masallarda gezen adamlar
Gökten düşen üç elma
Biri çürük, Biri kurtlu
Üçüncüyü hatırlamıyor bile bay mutlu
Boynu eğri kalacak
Vitrinlerde etiket okumaktan
Borcu var, borç üstüne
Bir sıcak çorbaya kanmış dediklerine göre
İnan Afitap bir de tatlı söze
Afitap kapat şimdi ışıklarını şehrin
Ört üstünü gecenin
Kuyumuzda Yusuf var bu gün
Mesela gün batarken
Zulamdan bir şiir çıkar
Söksün kalbimin mührünü
Dem tutsun içimizde
En hoyrat kırmızılar
Kayıt Tarihi : 27.7.2023 02:53:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!