Afili olmalı duruşum
Şöyle gün batımına doğru...
Sırtım ağaca yaslı,kollarım göğsümde bağlı.
Yok yok! Bir elim cebimde diğeri saçlarımda...
Sinekkaydı bir traş,saçlar o biçim şekilli
Öyle üç numara tornadan çıkmış değil
Kokteylle açılışı yapılmış sanat eseri gibi olmalı
Saçlarım jöleli olmalı ki güneş vurdukça
Parlamalı
Abiler limon sıkarmış eskiden
Hem ekonomikmiş hem sağlıklı...
Sert durmalıyım tüm inceliğimle
Gelişini görmeliyim görmezden gelerek...
Gözlerim dalgın olmalı
Karşıdaki dağları süzerek...
Sanki haritasını çizer gibi.
Susturucu takmalıyım kalbime
Küt-küt atışını duymaman için...
Üst düğme demişti abim
Gömleğin üst düğmesi çok önemli!
İlikleme düğmeyi açık bırak
Böylesi daha afili...
Ya da çökmeliyim ağacın dibine
Geç kalmışsın da sıkılmışım gibi...
Kollarım dizlerimde,ellerim toprağa açık
Ama aslı sana kavuşmak için duaya.
Oyalanmak için küçük taşlar atmalıyım
Az öteye doğru yavaşça...
Deniz kenarı olursa eğer
Daha iyi olurmuş,su üstünde taş sektirme mesela...
Güzel sözler ezberlemeliyim bir de
Şöyle ayaklarını yerden kesecek.
Mürekkep yalamış,efendi ve bilgili
Dersin ki "Bu çocuk ne kadar da afili"
Biraz Hollywood biraz Yeşilçam havalı
Cüneyt Arkın,Tarık Akan gibi yakışıklı
Sadri Alışık kadar duygulu
Ofsayta düşmeden mesela
Bu sefer gol olmalı...
Kayıt Tarihi : 7.10.2012 11:16:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!