Sen uyurken geçtim sokağından!
Pencerene konan kumruya,
Seni sordum usulca…
‘İyice’ dedi, sevindim…
Çiçekçiyi yine boş geçemedim…
Hep severdin papatyayı,
Sorar dururdun, beni sevmeyen var mı?
Gerek var mıydı fal tutmaya?
Böyle seven tarih yazmaz bir daha!
Kapına bir buket bıraktım,
Kimden diye sormazsın umarım…
Kaç koca yıl geçti aradan?
Yüzüne hasret, sesini duymadan!
Komşular değişmiş Allahtan,
Yüzüm yok bakmaya inan…
Elim uzandı kapına
Yapamadım son anda!
Açıversen keşke aniden…
Bir roman okurdum gözlerinden…
Sarılıversen boynuma
Ayakta durabilir miyim acaba?
Ben seçmedim o zifiri ayrılığı!
Bekle beni demeye nasıl dilim varırdı!
Mecburdum gitmeye sevgilim,
Ele güne ne anlatır, ne derdim?
Şimdi sana ne demeli bu dilim?
Hep seni sevdi, tek seni yüreğim!
Soru sorma, bak işte geri geldim…
Geldim ama hiçbirini diyemedim…
Diyebilseydim de beni affeder miydin?
Çaresiz yol göründü, gitmeli…
Belki son kez o basamaklardan,
Yavaş yavaş inmeli…
Nasıl unuturum, tam otuz taneydi…
Üç, dört, beş derken, bir tıkırtı kulağımda!
‘kim o’ diye soruyorsun,
Beni bin derde salıyorsun!
Sahi kimim ben, neredeyim?
Yıllar yılı olmak istediğim yerdeyim…
Kilitler vurulmuş dilime
Ne olur anla artık, cevap bekleme…
‘sen misin’ diyorsun ‘Afife’?
Susuyorum sevgilim, bir daha söyle…
Boğuluyor sesin, Afife… Afife…
Hıçkırıyor gözlerim, beni taşımıyor bedenim!
Evet, sevgilim, benim!
Tek senin Afife’nim…
ELİF NİHAL ALTAN
Kayıt Tarihi : 30.6.2017 17:48:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!