2009 un kurban bayramının
birinci gün Üsküdar da geçirdim.
İkinci gün gittim gördüm Afganı,
Nefsimin boynuna kement geçirdim.
Hiç hesapta yokken uçtum Kabil'e,
Anlatması çok zor,belki nafile.
Akıl vicdan olmuş sanki bir file,
Abu-hayat suyu aksa tutmuyor.
En büyük düşmanı gördüm orada,
Ne Rus,ne ABD ne de Kanada.
Irkçılık bıçağını gördüm yarada.
Nefis denen düşman vardı arada.
6.12.09
Feyzi KanraKayıt Tarihi : 6.12.2009 17:32:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Yeşilköyden kalkıp doğrudan Kabil'e inince Afganistanın diğer şehirlerini,kasabalarını, köylerini görme şansımız olmadı.O yüzden Kabil işgal altında diyorum,Afganistan işgal altında diyemiyorum Evet Kabil beton blokların,çöplerin.pisliklerin,cehaletin işgali altında. ABD askerlerinin işgali altında diyemem.Kabil caddelerinde sokaklarında bir tek ABD askeri göremedim.Yapıklarının Afganistan a yardım falan değil,acımasız bir zulüm olduğunun farkında olmalılar ki,Afgan halkının arasına karışamıyorlar.O kadar korkak o kadar o kadar canlarını seviyorlar ki,beton blokların arkasından başlarını bile çıkaramıyorlar. Afgan halkı Afganstan da Türk askerinden başka hiçbir askeri görmek istemiyor. Türk askerinden başka hiçbir askere,türk halkından başka hiçbir halka güvenmiyor. Bu güveni sağlayan yıllardır Afganistan da eğitim hizmeti veren Türk okullarında görev yapan fedakar,cefakar,genç Türk öğretmenlerin rolü çok büyük.Türküm dediniz mi bütün yollar, (Bütün kucaklar) size açılıyor.Türk sözünü duyunca asık yüzler gülümsüyor. Önce Rus savaşı,arkasından sinsi plânlar sonucu çıkan kardeş kavgası,arkasından ABD bombardımanı sonucu evleri başlarına yıkılan Afgan ailelerden hayatta kalanlar,Kabilin göbeğinde çadırlarda yaşam mücadelesi veriyorlar.Sarp Kabil tepelerinde kartal yuvası gibi minik kerpiç evlerde yaşayanların yolları yok.elektrikleri,suları yok.Olan yerlere de elektrik günde bir saat veriliyormuş,bir senedir devamlı elektrik verilmeye başlanmış.Afganistan Çalışma Sosyal Güvenlik ve Şehitler Gaziler Bakanı Nur Muhammet Karkın Anadolunun muhtelif şehirlerinden gelen 100 kadar esnaf ve benim gibi işçi emeklisi Türk misafirlerine Kabil deki İstanbul lokantasında akşam yemeği verdi.Afgan TÜrk liseleri genel müdürü Hikmet Çoban,Kabil Türk büyük elçiliğinden iki görevli, Türk Afgan okullarında görev yapan fedakar ve cefakar Türk öğretmenler de yemeğe davet edilenler arasındaydı.STV televizyonun sırlar dünyası Afganların devamlı seyrettikleri en sevilen diziler arasındaymış.Yemekte hazır bulunan Televizyon oyuncusu Reha Yeprem'in anılarından oluşan suygulu konuşmaları büyük alkış aldı.70 yıllık ömrümde ilk defa Bakan tarafından verilen bir akşam yemeğinde bulunuyordum.Gönüllerin fethedilmesinin toprak fethinden çok daha insani ve önemli olduğunu bütün kalbimle inandım.Gördüm ki ABD Afganistan da kendi askerleri için adeta bir hapishane inşa/işgal etmiş. 2009 un kurban bayramının birinci gün Üsküdar da geçirdim. İkinci gün gittim gördüm Afganı, Nefsimin boynuna kement geçirdim. Hiç hesapta yokken uçtum Kabil'e, Anlatması çok zor,belki nafile. Akıl vicdan olmuş sanki bir file, Abu-hayat suyu aksa tutmuyor. En büyük düşmanı gördüm orada, Ne Rus,ne ABD ne de Kanada. Irkçılık bıçağını gördüm yarada. Nefis denen düşman vardı arada. 6.12.09 feyzi kanra
bir Rus, bir amerika
ne yapsın Afgan baba,
neye bel bağlasın ana,
oğul,uşak darmadağın
kaç kuşak parçalandı toprağın......duyarlı yüreğinize sağlık. mevlam merhamet eylesin cümlesine.hep müslümanlar alet oluyor ABD FİTNESİNE..
TÜM YORUMLAR (2)