Affetmeyeceğim Ömrümce Seni

Yıllar sonra mı gelecekti selamın bana?
Gökyüzüm yok artık benim,
Beyaz bulutlar yüzmüyor.
Yıldızlar kaymıyor gecemde
Dileklerim yok artık benim.

Uzun saçlarım yok artık benim,
Bir ihanet akşamı kesip attığım,
Seninle birlikte yaktığım...
Düşlerimi yitirdim tuzaklarda

Kemiklerim yok artık benim,
Hissetmiyorum.
Etimi parçaladı leş kargaları
Yüreğim kaldı bir bende;
Ürkek, körpe, el değmemiş
Bir tek yüreğim

Acılarımı sığdırdım küçük ömrüme
Mayın tarlasına döndüm bu şehirde
Şimdi, soluğum yüzüne değse korkarsın
Resmettiğin o güzellik kalmadı bende

Gelincik çiçeklerini özledim ben
Tarlalarda rüzgarı kucaklarcasına koşmayı,
Çayırlarda dört yapraklı yonca aramayı,
Çocukluğumu özledim ben
Papatyalardan taç yapmayı,
Kelebek kovalamayı,
Bahçeden çağla çalmayı

Seni özledim ben
Aniden karşıma çıkıvermeni
Utangaçlığım kaldı toprak yollarda
Bakamazdım ya gözlerine
Seni aramadım mı sanıyorsun?
Çağırmadım mı gecelerce?
Yastığıma gömdüm hüzünlerimi
İç çeke çeke kimse duymasın diye
Kederlerimi gömdüm yüreğime
Benden başkasına ağır gelirdi belki de

Üstüme ne oyunlar oynandı
Anlatsam zaman aciz kalır
Yakama ne yılanlar dolandı
Ne akrepler, ne çıyanlar kemirdi
Defalarca ölmek nedir bilir misin?

Kaybettiğim ne varsa
Armağanım olsun sana
Ben sevmiştim
Sevmeyi sahiplenmek bilirdim
Sen anlamadan saldın uzaklara
Yenildi sevdam sayısız tuzaklara

'Kal' demedin, 'bekle' demedin
Gelmedin!
Acımı taşıyamazdı ellerin
Uzak durdun öylece

Yıllar sonra bir selamın geldi
Yıllar sonra...
İçim neden sızladı?
Gözlerim niçin yaşardı?
Neyi hatırlattın bana?
Neleri bilemezsin...
Çocukluğumu...Saflığımı...
İlk aşkımı...
Yitirdim bataklıklar arasında
Dünümü, yarınımı...
Ne hale geldim biliyor musun?
Bu bilinmezlikler arasında
Çuvalladım işte bu şehirde,
Çuvalladım sensizlikte...

Senden önce düşerse toprağa bedenim
Düğünüm o gündür, gelme sevdiğim
Sevgisizlik kirletti düşlerimi
Acılara mesken ettim yüreğimi
Affetmeyeceğim,
Affetmeyeceğim ömrümce seni...

Eylül 2007