Gökyüzü, neden bu kadar karanlık,
Yağmur neden kan ağlıyor?
Yağan bombaları kim başımıza yağdırıyor?
Sahi artık sokaklarda çocuklar saklambaç oynarken mi öldürülecek, kalleşçe?
Ne olur anne uyut artik beni
kulaklarim en az bu zulme sessiz kalanlar kadar sağır...
Uyutmuyor, uyutmuyor top, tüfek, kurşun sesleri.
Ve unutmuyor, unutmuyor gözlerim
paramparça olmuş cesetleri.
Adım attığım her yer kan Deryası.
Dilim, hele o yasaklı dilim!
Dilim lal... Dilim lal anne.
Bilirim bu dil işinize gelmez
Efendiler, bu dil barışı haykırır.
Bilirim, siz Emperyalizmin diline, dinine Asılmışsiniz.
Ben ne dilinizden, ne de dininizden anlarım.
Çocukları öldüren diller kopsun.
Çocukları öldüren dinlere lanet olsun.
Cocukları öldürenler, ben ne Dilinizdenim, nede dininizdenim.
Üç Aylik bir bebeğe terörist dediler.
Karnına yaşından çok kurşun sıktılar...
Biz biz insansak onlar ne,
Onlar insansa, biz neyiz?
Yağlı urganla çektiler dara
bu bahtimda ki ne bitmez bir yara
bir insanoğlu kalmadı mi,
gelip yara mi sara!
Ne varlığımdan haberdar gardaşım,
Ne yaşadığımdan, ne de cesedimin kurşunlandığından...
Bu nasıl insanlık...
Adalet ne kadar karanlık.
Hani Anne, hani terazide çalmak gunahtı?
Hani çalmanın, cana kıymanın affı yoktu?
Ben affetmem anne...
Ben hayatını, hayatımı, hayatımızı çalanı affetmem....Affetmem...
Affetmem Anne...
Tarih; 08.02.2016
Kayıt Tarihi : 10.2.2016 19:17:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
bazı şeyleri affetmek imkansızdır
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!