bir somun ekmekti almak istediği
sabahın köründe girdi kuyruğa
belediye satış büfesinde
dramlar yaşanıyor ekmek kavgasında
sırası gelmişti saatler sonunda
almıştı dört ekmek küçük meleğim
koltuğuna dikkatle sıkıştırdı ama,
düşürüverdi ekmekleri çamura
bir sıraya daha geçecek gücü kalmamıştı
geçsede parası kıttı gücü kalmamıştı
hüzün sardı benliğini bir anda
başladı ağlamaya küçük meleğim
acıdı amcaları onun haline
dört ekmek daha verdiler eline
içlenmişti bir kez küçük meleğim
sustur susturabilirsennn
Küçüğüm özür dileriz senden
seni bu bataklıkta büyüttüğümüz için
koltuklarında sefa süren amcalarının
kurbanı ettiğimiz için
biliyorum bizi hiç affetmeyeceksin
bir gün gelip sende büyüyeceksin
yavrunu ekmek sırasına göndereceksin
o ağlamasın demek riya olur belki
sen ağlama ciğer parem yakarsın beni
umut fakirin ekmeği demediler mi sana
dört umut koysaydın koltuğunun altına
değmezdi gözünden akan bir damla yaşa
Osman abin içerledi bu işe
daha içerdi, ama tükenmişti şişe
ay'ı bırakıp koştuk güneşe
sen bizi affet küçük meleğim.
Kayıt Tarihi : 10.6.2008 21:39:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

TÜM YORUMLAR (1)