Allah'ım affet bizi,günahkar kullarını
İsyanlarımızı,umutsuzluklarımızı
Ellerimizi.gözlerimizi,kulaklarımızı
Allah'ım affet seni unuttuklarımızı
Ellerimizi saklıyoruz senden Rabbim
Huzurundayız görüyorsun halimizi
El açamıyoruz utancımızdan,ellerimiz böğrümüzde
Kıvranıp duruyoruz sıkıntılar içinde
Pişmanlıklarımızda,özürlerimizde bile
Gözlerimizi yumuyoruz Rabbim,korkuyoruz
Kulaklarımızı kapatıyoruz Rabbim
Herşeyi fasılasız işitmekten sağır
Taşıyamıyoruz,kaldıramıyoruz bunca mihneti
Günahlarımız öylesine ağır
Nefsimizi öyle yücelttik ki,bize hükümdar oldu
Senin sevmediklerini dost edindik kendimize
Onlar bize arkadaş,onlar bize yar oldu
Senin sevdiklerine yüz çevirdik,kapılarımızı kapattık
Dengeler değişti,huzur gitti,düzen bozuldu
Zemin ayaklarımızın altındam kayar oldu
Ümitlerimiz,sevdalarımız,birliğimiz vardı
Ne depremler yaşadık,tarümar oldu
Eşref-i mahlukattır diye yarattın bizi
Akıl verdin,duygu verdin,idrak verdin
Adaleti tesis için rehberler gönderdin
İşte kitap,işte kalem,işte yol,işte ufuk
İşte dünya nimetleri,bağlar bahçeler
İyiyi kötüyü,güzel ve çirkini ayıramadık
O kadar kolaydı ki Rabbim anlayamadık
Nehy'i,ma'rufu hala kavrayamadık
Bir felaket asrı yaşıyoruz,elbet öncesi var
Hüsrandayız,bataktayız,zarardayız
Yavaş yavaş eriyen buzdağları gibi
Kayboldu samimiyetimiz,buharlaştı ve tükendi
Yeni hurafeler,yeni putlar türedi
Yollar açıldı üzerinde öldürücü mayınlar
Harabeye çevirirken ruh kökümüzü,aslımızı
Öylesine vurdumduymaz,öylesine şaşkın,aciz
Bakınmaktayız etrafa ümitsiz,çaresiz
Bir kurtarıcı yok mu diye beklemekteyiz
Bir kurtarıcı,karanlığı dağıtacak bir ışık
Göremez olmuş gözlerimiz,körleşmiş idraklerimiz
Unutmuşuz geçmişe ait ne varsa
Boşalmış hafızalarımız
Rabbim,ne yaptık bugün senin için hatırlamıyoruz bile
Kim,kaç kez soruyor,kim,neyi sorguluyor
Dün neyle meşguldük,yarınlar ne getirecek
Tarlalarımız ayrık otlarıyla bezenmiş
Attığımız tohum nasıl,ne zaman yeşerecek
Rabbim,bilemiyoruz hangi uğusuzluklar
Hangi korkunç buhranlar kapımızı çalacak
Harabeye dönüyor anayurtlar,atayurtlar
Harabeye dönen nice değerler gibi
Rabbim sana ayan,Rabbim sen biliyorsun
İnsanlık nereye koşuyor,sen görüyorsun
Ateş deryası içinde yanarken coğrafyamız
Kan ve gözyaşı bırakırken bu anlamsız savaşlar
Biz nefsimizle savaşı zaten kaybetmiştik
Bizim hatalarımızdan,bizim günahlarımızdan
Rabbim,zalimlere ruhsat veriyorsun
Anlıyoruz ve inanıyoruz ki
Bizi büyük sınava çekiyorsun
Öyle derin uykulara daldık ki Allah'ım
Tanyeri ağarmış,güneş doğmuş,hala uykudayız
Kim ölü toprağı serpti üzerimize
Sormaya ne hakkımız kaldı,ne haddimiz
Üstümüze yağmur değil füze yağdıracak
Dönüp duran ve dünyamızı karartan
Zifiri karanlıklara boğan kara bulutlar
Sormaya ne hakkımız var ne haddimiz
Fail aramak yersiz,çünkü suçlu biziz
Hepimiz...Beşeriyet...On milyar insan
Tarihi yazan da,tekerrür ettiren de irade-i cüzziyemizdi
Hep yanıldı,hep aldandı,hep oyuna geldi
Sana yöneldik,lütfet,bağışla bizi
Aklımızı koru desiselerden
Uzak tut bizleri endişelerden
Savaşlardan,tuzaklardan,çirkin tezgahlardan
Muhafaza et insanlığı,lütfet Allah'ım
Bebeklerimiz beşiklerinde rahat uyusun
Bebeklerimiz ninnilerle büyüsün
Kayıt Tarihi : 27.7.2006 15:24:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
"Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar" derken İstiklal Marşı şairimiz M.A.Ersoy,Safahat'ında batı emperyalizminin korkunç planlarından ve imamiyesi kopan tespih taneleri gibi dağılmış/dağıtılmış fakr-ü zaruret içindeki coğrafyamızdan bahsediyor.Aradan yüz yıl geçti,köprülerin altıntan çok sular aktı.Türkiye Cumhuriyeti rüştünü ıspat ederek,çağdaş dünyadaki saygın yerini aldı.Oysa İslam dünyası kan ağlıyor. Kendimize gelip bir türlü ayağa kalkamıyoruz.Şirkten kurtulamıyoruz. Bütün mazlum ve mağdur ülkelerde iç çatışmalar,şiddet ve terör,açlık,sefalet,ırkçı soykırım,işgal bütün şiddetiyle sürüyor,çağımızın firavunları çıkarları için topraklarımızda at oynatıyor,doğunun parlayan yıldızı ülkemizi bölüp parçalamak,bayrağımızı indirmek için her yolu mubah görüyorlarsa,biz böyle sessiz mi kalacağız?

Tanyeri ağarmış,güneş doğmuş,hala uykudayız
Umarım bu güzel dilekleriniz uyanmamıza vesile olur...
Gönül gözünden yaşlar damlamış satırlara..
Önce iç savaş kazanılacak.
Önce içerdeki organlar, ahlakın üzerine yemin edecek. Kalp kalp, mide mide, ciğer ciğer... Temiz bir kan barışı imzalayacaklar.. Düzeni bozana, harama uzanana kan duracak...
Sonra göz, kulak, el, ayak... ille de ahlak..
Ahlakla beslenmeyen hiçbir davranış, hareket, düşünce, inanç sağlıklı bir hedefe ulaşamaz..
Allah'tan herşeyi istiyoruz.. Ama önce ahlak.. Sağlığın bile ahlaki olanı.. İnşallah..
Yüreğinize sağlık..
TÜM YORUMLAR (2)