Ülkemin gözbebeği, Fatih’in yadigarı,
Kültürlerin beşiği, mozaikler diyarı.
Kışı biraz soğuktur, çok güzeldir baharı,
Sana kötü davrandık, affet bizi İstanbul.
Tarihi mekanları kazıp, altın aradık,
Ne kadar kale varsa, baştan başa taradık.
Yabancılar götürdü, biz bir şey bulamadık,
Özür dileriz senden, affet bizi İstanbul.
Ağaçları keserek, hayatına son verdik,
O güzelim boğazın, sularını kirlettik.
İstanbul’um seni biz, elimizle yok ettik.
Suçumuz büyük bizim, affet bizi İstanbul
İstanbul’u görünce, sevdalanır turistler,
Hiç ayrılası gelmez, temelli kalmak ister.
Hani onu sevmeyen, nerede bana göster,
Seni çok ihmal ettik, affet bizi İstanbul.
Farklı dili konuşan, ayrı dine inanan,
Kimi Amerika’lı, kimi Alman ve Yunan.
Bir arada yaşıyor, hiç olay çıkarmadan,
Kıymetini bilmedik, affet bizi İstanbul.
Cami, Kilise, Havra, ibadet mekanları,
Mabetler, bir araya getirir insanları.
Rahmetle anıyoruz, o koca Sinanları,
Biz ettik sen eyleme, affet bizi İstanbul.
Ebu Eyyup Ensari, aşıp geldi çölleri,
Onu şehid ettiler, katil Bizans dölleri.
Mezarının üstünde, açar cihad gülleri,
Hatamızı anladık, affet bizi İstanbul
Kayıt Tarihi : 8.2.2008 21:33:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Saygıyla selamlarım.
Bedri Tahir Adaklı
selami
TÜM YORUMLAR (8)