Bir başka ıstırap var
Bir başka vahşet Irak’ta
Titrek yaralı bir ceylan gibi
Geceye düştü sahipsiz Nur
Kimsesiz ve çaresiz
Ne kadar da mahzun
Bir yanda kanayan yürekler
Bir yanda İslam-ı âlem
Umursamaz ve sağır
Bir başka çığlık var
Bambaşka çığlık
Bu yıl bu gece utanç
Uzat feryadını
Son kez yüreğime idrakime
Uzansın ki yankılansın
Sen temizsin biz utanç
Bir başka hüzün var bir başka kin
Acılar sardı dört bir yanımı
Heyhat
Tufan senin figanında tutuşacak
Kazılı olacak mezar taşına
Kin ve petrol
Bir başka hesap var
Bambaşka hesap
Affet Allah’ım
Affet
“Iraklı Nur’un mektubuna ithâf-2004 ”
Ömer Ekinci MicingirtKayıt Tarihi : 22.9.2004 13:57:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
IRAKLI NURUN MEKTUBU Amerikan vahşeti sınır tanımıyor! Iraklı kadınlar, `Allah için bizleri öldürün! ` diye haykırıyor! Iraklı tecavüz kurbanı bir kadının mektubunu Yeni Şafak Gazetesi Yazarı İbrahim Karagül köşesinde yayınladı: BU MEKTUBU OKUYUP DA İÇİNDE BİRŞEYLER KIPIRDAMAYAN KİŞİ İNSANLIKTAN ÇIKMIŞTIR! 'Halkıma, Ramadi`nin, Halidiye`nin ve Felluce`nin insanlarına; erdem ve onurlarını kaybetmeyen tüm dünyadaki insanlara... Bu size, Amerikan-siyonist hapishanesi Ebu Garib`ten kardeşiniz Nur`un mektubudur. İnanın buradaki aşağılanmayı, sefaleti ve haysiyetsizliği size nasıl anlatacağımı, kelimelere nasıl dökeceğimi bilemiyorum. Siz sıcak evlerinizde karınlarınızı doyurup sevdiklerinizle bir arada otururken bizim maruz kaldığımız aşağılanma ve çektiğimiz açlığı, sizler su içerken çektiğimiz susuzluğu, sizler derin uykuda iken Amerikalılar`ın bize yaşattığı uykusuz geceleri, sizler giyinikken bizim yaşadığımız çıplaklığı, bizi soyup önlerinde sıraya dizmelerini nasıl anlatabilir, nasıl kelimelere dökebilirim... Ey kardeşlerim; kamyonlarınızı ve arabalarınızı Amerikan malları taşırken gördüğümüzde kalbimiz sıkışıyor. Çünkü o araçlar benim halkıma ve ülkeme ait. Yüreğim kan ağlayarak şöyle diyorum: Allahım! Benim insanlarım, haysiyetlerini ve şereflerini bir avuç Amerikan Dolarına satmış. Yaşadıklarımızı ve kirletilen onurumuzu düşündükçe gözlerimden yaşlar boşanıyor. Ey kardeşlerim; Amerikalılar`ın elinde ne ızdıraplar çektiğimizi, neler acılar yaşadığımızı, Allah aşkına, nasıl anlatıp nasıl kelimelere dökeyim? Kardeşlerim; Allah`a yemin ederim ki, yaşadıklarımızı dile getirmekten acizim. Bundan ar ediyorum. Ama yine de kelimelere sığınarak size olanları anlatacağım. Amerikalılar`ın bizlere yaptığı haysiyetsizlikleri, çektirdiği eziyeti, işkenceyi ve aşağılanmaları elimden geldiğince anlatacağım... Hayvani zevklerinin aracı olmadığımızda, kendimizi şehvetlerine teslim etmediğimizde bizi nasıl öldüresiye dövdüklerini ifade etmeme izin verin... Siz ey bizim dini liderlerimiz olarak ortalarda tozup gezenler! Amerikalılar`ın bize reva gördüğü bu cinsel ve hayvani eziyetler karşısında hâlâ nasıl oluyor da açık alınla ortalarda görünebiliyorsunuz? Peygamber Efendimiz`in en değerli hazineniz buyurduğu haysiyet ve şerefinizi çiğnetmekten pek sıkılmış gibi görünmüyorsunuz. Bizi ve kendinizi birkaç dolar kırıntısı karşılığında pazarlardaki köleler gibi Amerikalılar`a ve Siyonistler`e mi sattınız? Haysiyet ve şerefinizi ne çabuk kaybettiniz? Allah`ın bizi sizlere bir emanet olarak verdiğini ne çabuk unuttunuz? Hani bizleri koruyacak, besleyecek ve namusumuzu asla çiğnetmeyecektiniz? Ne oldu size, verdiğiniz söze? Amerikalılar, Ebu Garib`te namusunuzu her gün ayaklar altına alıyor. Mektubumu okuyanları, Allah adına, Ebu Garib Hapishanesi`ndeki vahşiliklere dur demeye çağırıyorum. Buradaki insanlığa sığmayan işkenceleri durdurmak için sesinizi yükseltmeye davet ediyorum. Burada yapılanlar, Siyonistler`in hapishanelerde Filistinli gençlere ve kadınlara yaptıklarından daha berbat. Orada fiziki işkence yapıyorlardı. Oysa burada her gün ırzımıza geçiyorlar. Vahşi, kana susamış hayvanlar gibi bedenlerimize saldırıyorlar. Avazımız çıktığı kadar çığlıklar atıyoruz ama kimsenin bizi duyduğu yok! Eğer kalbinizde, ruhunuzda bir zerre insanlık, haysiyet, onur ve şeref varsa, birleşin ve bu hapishaneye saldırın. Gelin ve kurtarın bizi! Elinize geçen bütün silahlarla bu hapishaneye saldırın! Hem onları hem de bizleri öldürün! ! ! Biz çoktan ölüme razıyız. Burayı yerle bir edin! Hepimizin karnında onların piçleri var! Çoğumuz hamileyiz! Biz dünden ölüme razıyız! Size yalvarıyoruz; gelin ve kurtarın bizleri! Size, ailelerimize ve ülkemize daha fazla utanç vermemek için ölmek istiyoruz! Bizi öldürün! Size yalvarıyorum; Allah için bizleri, Amerikalılar`ı ve onların piçlerini öldürün! Allah rızası için! Size yalvarıyoruz.... Bacınız Nur. (10 Nisan 2004) - Bu mektuptan sonra ne yazılabilir? Hangi söz, hangi cümle bir anlam ifade edebilir? Kafiyesi çilesiz kalemleri kir,vicdanının sedasıysa şiirdir şiir. Ö.E.Micingirt
gözyaslarimi birakiyorum sayfaniza......
duyarli yüreginize saglik
Bitsin Bu Katliam
Dün Irak Filistin bugünse Lübnan
Kana boyanmış ah binlerce insan
Nerede merhamet nerede vicdan
Aç artık gözünü aç artık dünya
Acısız yarasız geçmiyor günler
Bitmiyor ne zulüm nede ölümler
Terörü yapan kim katiller kimler
Seç artık doğruyu seç artık dünya
Sözde hak hukukmuş sözde barışmış
Sözde medeniyet çok şeyi aşmış
Caninin kanına şeytan karışmış
Geç artık masalı geç artık dünya
Bunları yapamaz insan insana
İnsana da değil hiç bir canlıya
Dayanır mı bir can böyle acıya
Biç artık hükmünü biç artık dünya
Bebekler ezildi taşlar altında
Pis pis sırıtıldı yaşlar altında
Kıyametler koptu düşler altında
Aç bu zulme savaş aç artık dünya
Hasan Konç
şiirlerinizin bu kadar anlamlı olması ve kelimelerin seçilerek tam yerine oturtulması çok güzel.duyarak yazıyorsunuz ve doyuruyorsunuz.saygılarımla...
şiirlerinizin bu kadar anlamlı olması ve kelimelerin seçilerek tam yerine oturtulması çok güzel.duyarak yazıyorsunuz ve doyuruyorsunuz.saygılarımla...
TÜM YORUMLAR (17)