“…ey yer suyunu yut,
ey gök tut suyunu..."
11/44
murahık düşlerden çıkalı
kaç yüzyıl oldu
nerdesin ey keşt-i nuh?
Yıllar bir gözyaşı olup da kaymış
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Devamını Oku
Nurlu ihtiyarın yanaklarında.
Yapraktan saçını yerlere yaymış,
Sonbahar ağlıyor ayaklarında.
Süzüyor ufukta bir kızıl yeri,
İçi karanlıkla dolu gözleri;
Güzel bir şiir,
100 üzerinden 69 puan.
Arama bir menâr ya da keştî-i Nûh ey şair! Mürâhik düşler gittiğinden beri yol kendi kaderini çizer. Sana ve bize ise yürümek ve büyümeyi beklemek düşer. Ama yol mudur o, yoksa berzah mıdır; bunu bilemeyiz elbet. “En bilen”in affına sığınıp, “sükûnet ininceye kadar kalbin akıl duvarlarına” bekleriz işte…
Derin ve anlamlı bir şiirdi. Bu dizelere bir şiirle teşekkür edilir ancak…
__BERZAH__
arka cebe gizlenmiş
narin uykulu çocukluk /
göğüs cebiyle didişir durmaksızın /
meşruiyet
zihin kantarında… /
sorarız: /
'diriliş ne zaman /
nerde devşirme askerleri sultanlığın...' /
ay'ın siyah yüzünde gül derleyen tanrıça /
yoksullaşarak akar harfin üstüne /
süreğen göçlerin iç sızısıyla ak parşömende /
sayısız ölümlere karışır sütümüz /
çocuk ruhunun nirengi merkezinde…/
vakitsiz perdelenmiş
göze gelir sıra /
dışarıya açılan son pencere ki
tavukkarasından muzdarip /
olabildiğince uzaklaşıp
'aklın terazisi' safsatasından /
affına sığınılır sözün /
bir yarı göz buğusu...kör isyan /
selam durur aşka öteki yarı /
dil yanığından peydahlanır her öksüz dize…
mahpusluğun ipini göğüslemektir
sözü kökünden sarsmak /
düşürmek kendini kendiliğinden… /
gözbağına bu yüzden /
bir şimşek ısmarlarız /
titreyerek çaksın diye körlük tülüne /
kıyıda bekler çocuk saflığımız… /
tanrılar:
sevecen...bağışlayıcı...cömert /
şeytan ah! neden böyle sinsi bakışlı? /
ruhsatsız tebliğ edilir tutuklu meşruiyet /
tekilliği sorgulamaz ejder yüzümüz /
dişilik ve erillik ve masumiyeti…/
ne yolcuk tükenir, ne yol /
ağlar kum eteklerini mesken tutmuş kilit taşı /
derin bir suskuya dönüşür daralan nefesler…/
kim ki bilmez menzilini, imgeye vurulmaktır cezası!...
bu deli halleri bize ve sana bağışla ey gül! /
iki tarafımız coşkun su /
kızıla çalıyor seher vakitlerinde hayat /
ve ölmek için hâlâ çok erken…./
ne büyüdük adamakıllı /
ne bir vedadır bu /
berzahı yazar dil…/…..
(Naime Erlaçin – 2006)
Yaradan affeder şiir tanık...
Bu şiir ile ilgili 13 tane yorum bulunmakta