Sabah benden önce kalkardı kahvaltım için
Fırınlarda beklerdi yaz ve kış
En susamlısını, en çıtırını seçerdi simidin
Sonra avaz avaz sokaklarda seslenirdi
Kapıya kadar ineceğimi bilirdi;
Simitçimi terk ettim.
Kulağımı kesmedi saçlarımı keserken
Bıyığımı düzeltirken titizlenirdi
Boyamak isterdi; birer birer başımda ağaranları
Peki, ama beyazı beyaza, siyahı siyaha boya
Dediğimde çok gülerdi
Bilirdi, sevmezdim kulak kıllarımın alevde ütülmesini;
Berberimi terk ettim.
Hiç çorabımla birlikte boyamadı ayakkabımı
Çünkü her seferinde terlik verirdi
Bilge bir ustalıkla yaparken işini
Yanık Yozgat türküleri söylerdi
Bir de “Zahidem’i”
Aynı incelikle alırdı bereket dileyerek parayı;
Boyacımı terk ettim.
Önce kelamlar azaldı azar azar
Sonra gülmeler tükendi hüzün hüzün
Emek tandırda yandı,
Yemek sofrada
Gözlerinden ışık gitti fer fer
Eskidi, eksildi gönlümüzde yanan fener
Neydi benim payıma düşen, vefaya kapalı günlerden
Aylarla, hatta yıllarla düşündüm kaç sefer
Tüm bu terk edişlerime sebep;
Seni terk ettim.
Binlerce teşekkür ederim bana ayırdığın zamanlar için
Afedersin sevgili, afedersin.
Kayıt Tarihi : 14.4.2007 09:11:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sanırım dingin bir sesi yakıştırıyor olmamdan kaynaklanıyor.
Böylesi dingin bir anlatıma...
Yine çok beğendim, çok.
TÜM YORUMLAR (15)