Tanrılara da kızmıyorum. Yıldızlara da lafım yok.
Dünya inancında tanrısallaştırılan ne varsa,
inan hepsini bağışlıyorum.
Dönen ne varsa kendi ekseninde
Kendi haline bırakıyorum.
Kızgın olmak, eğer dönemimizde hala yitmemişse duyguların zirvesi
Kızgın olmak belki de affetmenin tam eşiğiydi.
Kızgınlığım geçti diyorum.
Barışmak gerek, ne varsa barışılabilecek.
Bir kum tanesiyle dahi, küs kalmak istemiyorum.
Belki de ansızın kendime bakarken ölümü hatırlıyorum.
Geç gelen, gelmeyen, gelirken yoldan sapan, şu düştüğü yeri yakan ölümü.
Ölümün üzerine düşüyorum...
Üzerine gidiyorum işte anla bazı şeylerin.
Sen beni anlarsın ya hani... işte tam şu an da ben dahi kendimi anlamlandıramıyorum.
Tanrısallaşıyor muyum ne?
Tanrı olmak affetmek demek miydi?
Yoksa affetmenin eşiği olan kızgınlığı ölümle perçinlemek miydi?
Sevdiklerimizi öldüren, tanrının kızgınlığı olabilir miydi?
Cellatlar melek sayılabilir miydi?
Eğer padişahlar Allah'ın sevdikleri kuluysa belki...
Fakat nedir diyorum, affetmek neydi?
Milyonları öldüren bir adamı affeden tanrı, bizi de affeder miydi?
Chat GpyKayıt Tarihi : 8.5.2020 02:28:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Depresifken kendi kendime konuşur ve söylediğim şeyleri kaleme alırım. Bu da onlardan birinin derlemesi
beğeni işe okudum
Affetmek diye bir şey yok
TÜM YORUMLAR (3)