Sen ki;
gökyüzüyle yerin arasında değil,
tam içime çöken bir gülüşsün.
Neye dokunsam sen kokuyor,
neye baksam gözlerin...
Bir sabahtı...
Adını doğan güne yükledim.
Çay kaynıyordu, ekmek kızarıyordu...
Senin adın...
Ekmekten daha sıcaktı.
Umudum...
Köprü gibi uzanıyor sana.
Yıkılmadı daha...
Yıkılsa da olur...
Sen geçtikten sonra…
Gecenin ortasında,
bir yıldız indi dudağıma...
Adını söyledi....
Kimse duymadı...
Çünkü bazı sevdalar;
yalnızca dokunur içeriden.
Bu sabah seni düşündüm...
Gözlerim başka her şeyi sildi.
Bir tek sen kaldın.
Bunu çoğaltmak için sevdim seni.
Seninle olmak;
çay içmek gibi bir şey.
Ama şekersiz de,
susuz da içilebileninden.
Ben,
seni sevmeye geldim bu dünyaya.
Her adımda,
her nefeste,
biraz da eksile eksile.
Seninle olmak,
bir günün içindeki en uzun nefes.
Ve ben,
her sabah,
seni sevmenin başka bir yolunu
bulacağım yaşayarak.…
Kayıt Tarihi : 11.6.2025 21:23:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!