Bir gün yaşlanacağım, ölmek yok
Bir gün yaşlanacağım, eskimek yok
İnanın bir gün ben de eskiye dalacağım
Böyleymiş diyorum sonra
Uyutuyorum asi tarafımı
Çektiğim keskin soluktan battaniye ediyorum ona
Tunçtan irade saka içinde balık
ellerimiz neden bağlı ellerimiz olmasa da
kelepçeler aynı boyutta aynı yaşta takılı
bir gün tamamen çocuk kalmak zorundadır kelepçeler
ayağa kalkamayacak kadar küçükken takılır saydamdırlar
şakacıdırlar acımasızca toz eder ufukları
Yaşlı bir gerçektir
Adsızlar birleri sevmek zorunda
Karıncalanma gibi saranlarla
Nesin
*
Farklı kasabalardaki farklı limanlardan
Üzülürken gözlük yok
Gözlük varsa hüzün yok kesinkes
Sürüden ayrılan coşkundur.
Ayrılan kuzu değil kesinkes
Sararmıştı
tek elimizdeki avuçta
titrese de açılacaktı
Yerini yurdunu kaybetmiş isyankar yaprak
Kılıçlarla savaşan iğnelerle katledilen
Yakın dostu lodos'un muzip ihanetiydi bu
İşlevselliğini yitiren
Adetadan öteye geçemeyen
İcra süsü verilendir süreklilik
Aykırı bir süreklilik aradıklarım
Belden yukarısı kurtsuz bir topluluk
Kulaklar da açılmaya
Karaladığın bir cümle
Kedinin bilinçsiz bir hamlesine denk olmasın sakın
Normlara yapışır hüzünler
Salyalı bir kalp bırakıyorum buraya
Bir buruşuk kahverengi yer etmiş içimizde
Sessiz ama ,şelale gibi bir korku var yıllanan
nasıl geçecek bu suların bittiği çağlayan yol
Saniye saniye bu ömür
Ve hangi ayaksızlık unutturur yolculuğumuzu
Söyleyin yahu ne'm eksik kırmızılarımız mı farklı
Belki uzlaşabilirdik seninle standartlar kadar gri olmasaydın
Ne olurdu olsaydın benim gibi az biraz az sıkılı cıvataların
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!