Penelope olmadı hiç
Gece gündüz aç susuz dokudu da
Yanıp kurtulacaktı Jan Dark olsa
Yirminci yüzyılda
Orta çağa doğan
Karcı dağın karlı yamaçlarından
Bütün eve odun çeken
Beni kör kuyularda merdivensiz bıraktın,
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
Devamını Oku
Denizler ortasında bak yelkensiz bıraktın,
Öylesine yıktın ki bütün inançlarımı;
Beni bensiz bıraktın; beni sensiz bıraktın.
güzel şiir.
ana yar yaran..
her derde deva kotaran
bu kadınlar anadoludan..
baki selam.
BU GÜZEL ESERDE ÇOK ŞEYLER GİZLİ.
KALEMİ TEBRİK EDERİM.
SAYGILAR...
Asım Yapıcı dosta kısmen katılsamda Karcıdağ ancak Yunan mitolojosi ile bu kadar güzel anlatılabilirdi .
Hele finaldeki vurgu ancak böylesine güzel sunulabilirdi.
'Gömülmeye bile gün dönünce
Kalkıp kendi gidecek gibi' Yöreyi iyi bildiğim için bana sanki gelinin yerine oralarda dolaşmak görevi verildi ve Temmuz'da karcı dağ eteklerinde ürperdim.Oysa orada katırcıların getirdiği karla Ağustos ta rakısını yudumlamıştım tavşan yavruları arasında .Kutluyorum sayın Cengiz Brktaşı'ı da Asım Yapıcı'yı da .
Bu şiir beni karmaşık duygulara sevk etti. Şiirdeki anlam derinliği ve çağrışım zenginliği iyi. Şiir dili kısmen birinci elden, fakat genelde ikinci elden otantik sayılabilir. Şiir sesi de iyi duruyor. Mısra tekniği ve kurgu da keza öyle...
Bu şiiri okuduktan sonra İkinci Yeni ile Sezai Karakoç arasındaki farkı hatırlamaya çalıştım.
Edip Cansever, Ece Ayhan, Turgut Uyar, Cemal Süreyya ve diğerleri... şiirde evrenselin peşinde koşup, Yunan mitolojisi başta olmak üzere pek çok mite müracaat etmişlerdi. Sezai Karakoç ise temelde buna karşı olmamakla birlikte imgelerin, atıfların ve telmihlerin kültürel göreceliliğine, dini ve mistik (İslami anlamda) referanslara daha çok müracat ediyordu.
Şimdi şunu da sormak gerekir:
Acaba ikinci yeniciler İslami kıssaları mı bilmiyorlardı -mit demiyorum, zira kıssa ile mit arasında önemli bir farklılık vardır- yoksa Sezai Karakoç Batı mitlerini mi bilmiyordu?
Bu sorunun cevabını vermek bana düşmez. Ancak Sezai Karakoç'un batı mitlerini iyi düzeyde bildiğini biliyorum. Buna rağmen o, şiirlerinde yereli adeta post modern bir tarzda ön plana çıkartmaya çalışıyordu.
Buna göre ikinci yeniciler evrensel kabule edilen Batı kültürünü yerelliğe baskın bir kültür haline getirip onu doğuya sunarken temelde modernist bir görüntü arz ediyorlardı.
Sezai Karakoç ise yereli önceleyerek ve moderniteyi adeta eleştirerek post modern bir duruş sergiliyordu. Buna post modern demesek bile en azından geleneksel bir duruşu -şiir tarzı anlamında değil, şiirdeki referanslar anlamında- benimsemişti.
Biz ne yapmalıyız?
Sadece birini mi yoksa her ikisinide mi benimsemeliyiz?
Ben şahsen yerel kültürü, bu anlamda Türk ve İslam kültürünü önceleyip, daha sonra Yunan, Roma, Hint vs.ye müracaat etmenin gerekli olduğunu düşünüyorum.
Bu bir eleştiri değildi, sadece ferdi düşüncelerim.
Başarılar...
Asım Yapıcı
cıx cıx cıxxxx..
O olmadı, bu olmadı, sonunda ne oldu o kişi?
:)
Ben şiirde hikaye edici bir anlatıma karşıyım. Şiir hikaye edici olmamalı.Gerçek şiir hikaye etmez. Gerçek şiir ruhun içini gözlerimiz önüne serer ve canlandırır.
Erzurum'lu Gelin
Erzurumlu gelin düştü aklıma
Çıkıp yollarıma bakanım oy oy
Gözü sürme bilmez elleri kına
Üstünde şimşekler çakanım oy oy
Dağı bilir bağı bilmez sevdiğim
Ağlamayı bilir gülmez sevdiğim
Esans kolonyayı sürmez sevdiğim
Üzerinde tezek kokanım oy oy
Sabah olur yarım ekmek götürür
Gün öğle olmadan yiyer bitirir
Yavrusunu taş dibine yatırır
Yalın ayak bostan ekenim oy oy
Yıkık avlusuna hasır sererek
Körpe yavrusuna göğüs gererek
Gündüzleri rüzgarlardan sorarak
Gece yıldızlara bakanım oy oy
Aşık Reyhani.
'Yılan olsa emzirecek göğsü
Sızlayarak
Her gece
Her gece kardan soğuk söze yenik' bu duyguyu böylesine büyük bir anlam yüküyle dizelere dökmek müthiş bişey. Önce anlayabilmek önemli demek ki... Anlatım şu veya bu yöntemle mümkün. Salt şu dizeler üzerine koskoca bir roman yazılabilir. Anadolu kadının büyük sancılarından biri; doğurganlığını kaybettiğinde kadınlığını kendi elleriyle öldürüyor... Saygılar şairin ince duyarlılığına ve güçlü kalemine.
Bu şiir ile ilgili 17 tane yorum bulunmakta