Bir gün cihan padişahı Kanuni Sultan Süleyman Han, Yahya Efendi hazretlerine bir hatt-ı şerif gönderir. Hatt-ı şerifte “Ağabey, sen ilâhî sırlara vakıfsın, bilirsin. Kerem eyle de bize Osmanoğulları’nın akıbetinin ne olacağını haber ver. Nesli kesilip yok mu olacak, olmayacaksa ne âlâ, yok eğer olacaksa, bu hangi sebepten olacak?” diye yazıyordu.
Hatt-ı şerifi okuyan Yahya Efendi eline kalem kâğıt alıp; “Sultanım, neme gerek,” diye yazıp Kanuni’ye gönderdi.
Kanuni, Yahya Efendiden gelen mektubu okuduğunda hayretler içinde kaldı. Gelen cevaptan bir şey anlamamıştı. Derhal bir kayık hazırlanmasını emretti ve bu bilmece sözün manasını anlamak için Yahya Efendi’nin dergâhına geldi.
Yahya Efendiyi görür görmez; “Ağabey, ne olur gizlemeyip, sualime cevap veriniz. Biz de ona göre hareket edelim,” dedi. Yahya Efendi bunun üzerine tebessüm edip,
sol tarafından kalkmış bir taze
sabah bulunsun yanında
Kent! gümüş kanatlı melek
yalancı düşler uyuyor olsun
Bu şiir ile ilgili 0 tane yorum bulunmakta