İstanbul kapalı çarşıya kervanlar gelir. Tüccarların siparişleri kumaş, kürk, baharat neyse dağıtılır. Daha sonra tüccarlardan paraları tahsil edilirmiş.
Yine bir alış veriş sonrasında, tüccarın biri hesap yaparken dört işlem hileleri ile kervancıyı 500 altın içerde bırakır.
Hesaptaki yanlışlığı anlayamayan kervancı Bağdat – Hicaz ve Mısır seferine çıkar.
Tüccar da, “Şimdi bu kervancı Mısır’dan altı, yedi ayda zor döner. Ben de bu parayı işletirim” diye düşünür.
Yol uzun, zaman bol Kervancı yaptığı alışverişin bütün hesaplarını yeniden ayrıntısına varıncaya kadar inceler görür ki tüccar kendisine hile yapmıştır. Bu sırada Kervan da Bağdat’a varmıştır. Kervanı oğluna ve güvendiği birine emanet edip
- Siz burada bekleyin der ve iri bir Arap atıyla dörtnala İstanbul’a koyulur.
Yolda, “Bu adam bu parayı hemen öyle vermez diye düşünüp bir plan yapar ve İstanbul’a vardığında da buradaki dostlarından planını uygulayabilmek için yardım ister.
Ertesi gün tüccarın dükkânına iki kadın gelir ve tüccara,
-Sorup soruşturduk bu civarda en dürüst, en güvenilir kişi sizmişsiniz. Biz Hicaza gideceğiz. Size bu iki çantayı emanet etmek istiyoruz derler.
Çantaları açıp tüccara gösterirler. Çantaların içi inci, altın, pırlanta envai çeşit mücevherle doludur.
- Olur da gelemezsek bunlar size helali hoş olsun. Bize bir dua okutur, belki bir hayrat yaptırırsın derler.
Bunları duyan tüccar sevinçten ne yapacağını bilemez için için sevinir. Kadınlara ikramda bulunur hürmet gösterir derken tam o sırada kervancı dükkândan içeri girer.
Bunu gören tüccar, daha kervancı lafa başlamadan,
-Yahu hoş geldin. Bizim hesapta bir yanlışlık olmuş. Paranı ayırdım. Çocuklara da “olur da eğer ölürsem kervancının parasının mutlaka verin” diye de tembihledim. İşte paran burada al, ben kul hakkı yemem kardeşim der. Ve hemen çıkartıp kervancının parasını verir.
Bu sırada kadınlar
- Biz bu sene gitmekten vazgeçtik. Kısmetse seneye, deyip dükkândan çıkıp giderler.
Oyuna geldiğini anlayan tüccar, atına binip gitmeye hazırlanan kervancıya dönüp,
-Hani sen Mısır'a gidecektin. Yaktın beni! Diye bağırır.
Kervancının cevabı bellidir.
-Yanlış hesap adamı Bağdat’tan döndürür, der ve yoluna gider.
Alıntı Kısa Hikâye
______________/
Kıssadan Hisse: Son tahlilde hiç kimse bir başkasını kandıramaz, öyle sanır. Aslında kandırdığı kendisidir.
Ölüm meleği kapıyı çaldığında elinde hiçbir şeyin kalmayacağı gerçeğini bile bile bu yalan dünyanın peşinden ihtirasla koşuşturup durmak ahmaklık değil de nedir?
Buna rağmen insan her daim hırsının kurbanı olur. 03.04.2017 recep akıl
Kayıt Tarihi : 21.10.2020 03:01:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!