hep aynı adreste, aynı yalnızlığın ritmiyle aradım seni durmadan
bazen bir fahişe çığırtkanlığı,
bazen bir a’ma hissiyetiyle,
bazen de bir dilsizin çaresiz avazıyla.
saçların hala omuzlarımdaki o gidişin sesi sanki,
gözlerin, tenimin en sarp uçurumunda,
avuçlarını düşünüyorum,
parmaklarımı her dokunuşunda heyecandan kıran avuçlarını.
hep tahammülsüz bir kavgaydı ömrüm
ve hep efsunlu bir küfür ritmiyle soludum seni
sana ait bütün duvarlarda benim olan bir çizgi aradım durmadan…
adresimsin ey kayıp.
seni her buluşum, bana uzak olmayan bir kaybın habercisi sanki,
her dokunuşum
serseri bir mayının şarapneliydi dudakların.
elimi attığım bütün sınırlarda kefaletsiz ilticamdın belki.
şimdi ise, pek uğrak olmayan sefil bir kampın mültecisiyim…
gölgen uzağı ölümcül bir ülkenin ateşi artık,
gözlerin, en çok yanan yurdumun rakımsız eyaleti…
yolcuyum şimdi ben,
gecikmeli de olsa cayır cayır yanmaların yolcusuyum kasırgana…
zamansız gidişler
hep yaman bir infaz tedirginliğiyle beni,
başlamaz gelişler
akortsuz bir rota saflığıyla seni savurdu durmadan…
adresimsin ey kayıp
dokunmak,
sadece kilometrelerin tahtı olsa da payımdan
adresimsin benim, muzdaripçe aradığım…
hep aynı intiharın usulsüz sebebiyle aradım seni durmadan,
belki ödünç bir ölümün muştusuydu kederim,
belki de bu kiralık musallanın tılsımlı boşluğuydu sebebim…
gölgen, hala o tutkunun durağan mekanı
ve hala adresimsin benim
ey
kayıp…
şubat-2003
istanbul
Kayıt Tarihi : 15.1.2010 01:35:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!