Yol boyu, elleri tetik sürgülü adamlar
Köşe başlarını tuttular gölgelerde saklanarak
Akşamdı, kan kokuyordu şehir, kanıyordum ben
Yarına saklanmışlardı ve “bu güne korkaktılar”
Önce sus/tular, sonra konuştular fısıldaşarak
Bir yangının ortasında..
Pervasızdım ölüme, yanıyordum ben
Bu akşam açık kalsın penceren
Hani sağ kalırsam diyorum geceden
Sabahın kuytusunda ayak sesimi bekle
Kadınlığın sinemde yara
Savur korkularını karanlıklara
Hazırlan! !
Umuda yaslanan mert bir yürekle
Saçının telinde dolaşsın elim
Ve teninde yorulsun dilerim
Gözlerinde huzur bulan bedenim
Sustuğum an’a bir özlem daha ekle
Say ki vurulmuşum umarsız bir an’da
Can havli pusularda yenilmişim zamansız
Ve benmişim saat başlarına kurduğun
Seni düşlerinden öpen, o serseri kuralsız
Korkma sakın, diren! !
Bir bulut seç gökyüzünden
Ay parçası gözlerin ağlamasın
Beden ölür,
Aşk’tır sonsuzluğa götüren
O vakit
Seni beklediğim yere ulaşmalısın
* Korkunun olduğu yerde ancak yenilgilerimizle yüzleşebiliriz..Oysa aşk dediğimiz kavram, korku diyarının çok ötesinde bir yerdedir..İnsanız biz..ancak direndiğimiz ölçüde sevebiliriz.
Uğur Deniz ÜlkegülKayıt Tarihi : 16.9.2005 01:04:00





© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.

Sence sonuç her zaman değer mi direnmeye..Gönlünün götürdüğü yere git mi diyorsun...Senin bu yazıların,şiirlerin..olmaz ki; böyle güzel yazılmaz ki...
Kal dostlukla..
Mehtap
TÜM YORUMLAR (3)