Adresi Belli Mektuplar - VII

Uğur Deniz Ülkegül
279

ŞİİR


3

TAKİPÇİ

Adresi Belli Mektuplar - VII

Darmadağın düşlerimi yatakta bırakarak kalktım bu sabah yine.Bir yandan küfrediyorum dışardan gelen ve hala kesilmeyen korna sesine….....Diğer yandan uyusam devam eder mi? diyorum kaldığı yerden…Hay senin kornanın! ! ! ! Tam da dokunmuşken ellerine…Ne varsa sana dair, her şey yarım yamalak..En güzel düşlerim bile…

Gittim yüzümü yıkadım lavaboda..Baktım, aynada yine aynı yüz..Ağzı burnu yerinde, saç sakal karışık, gözler mahmur dudaklar kuru kaşların bitiminde beliren bir kaç kırışık……Mavi elbisen üzerindeydi üstelik, saçların omuzlarına dağılmıştı, gözlerinde o bakış, belli ki az önce ağlamıştı, kahretsin..Tam da yaklaşmışken dudağında saklı tuz tadında nem’e..

Kalktım televizyonun düğmesine bastım sonra…Bir haber takıldı zihnime..
Yoksul çocukların listesini isteyen bir adam okul yönetimiyle gezdiği sınıflardan birinden küçük bir kız çocuğunu kaçırmış..Göz göre göre..
Bu kadar rahat yani..Bu kadar pervasız..Bu kadar alçakça..Şimdi bu
adamı yakalarsa ne yapacak polis?

“Sayın çocuk hırsızı bey..Sizi küçük yaşta çocuk alıkoymak suçundan tutuklamak zorundayız…Avukat ister misiniz? Yanında çay, poğaça börek...
Bir kaç elde okey çeviririz kodeste..Canınız sıkılmasın diye..Arkadaşlar sizin her ihtiyacınızı karşılamakla yükümlüler…

Sahi bu arada kaçırdığınız kız çocuğu nerde? Diyemiyoruz,çünkü
cevap vermek zorunda değilsiniz..Avukatınız sizin yerinize konuşacaktır…Suçlu olup olmadığınız anlaşılıncaya kadar kızımızın organlarına bir zarar gelmemesine duacıyız efendim…”

AB kriterleri öyle diyormuş…Sabahın köründe yedi ceddine kadar fethettim yine Avrupa’yı….Nedense bu pislik kıtasının getirdiği kriterler, hep bu ülkede yaşayan soysuzları ihya eden kurallar oluyor..Var işin içinde bir pislik ama bakalım…

Adam sarhoş, araba çalmış, polis yakalıyor……Kamerada “Asrın yiğit delikanlısı! ! ! ”

“Ne çekiyorsun kardeşim! ! ! Adam mı öldürdük..Bir de Avrupa Birliği diyorsunuz..Nerde Avrupa Birliği? İnsanız biz be! Adam gibi davranın bize! ! Çaldıysak çaldık, suçluyuz..”

Aslanım benim…Konuş! ! Sana maaş bile bağlamalı bu devlet…Mesleğini icra ederken ek gelir olsun…Delikanlı hırsız böyle olur…On saat peşinden polisi kovalatır, yakalandıktan sonra da böyle mert dürüst davranır..

“Çaldıysak çaldık, suçluyuz…”

Yakında çıkacak ya! !

Bu memleket ne Rahşan Hanımlar büyüttü..Yenileri gelir elbet…

Kalkıp bir çay demledim kendime..-Yine kötü reklam olacak ama- sigara yaktım önce…O çocuk nerde acaba şu an..Düşün ki bir odaya kapatılmış masumiyet..Ürkek, korkmuş, kanayan…Yerini bilsem gider miyim? Giderim elbet..Bu it’ler organizedir ama..Silah bıçak tam teçhizat…Belki
yakalanan kime verdiğini dahi bilmiyordur..Misyonerler mi? Organ mafyası mı? Yoksa kaçıranın kendisi aşağılık bir sapık mı? Çocuk pornosuna sermaye? Offffff kahrolası düzen! ! Ne istersin bir çocuğun masumiyetinden..
Saldıklarınız “Kader Mahkumlarıydı..” Ya bu çocuklar, kadınlar, namuslu insanlar? Onlar sizin saçma sapan kurallarınızın kurbanlık koyunları olmaya ne kadar devam edecek?

Hepsi o lanet kornanın yüzünden..Sabahın köründe camın dibinde kuyruğuna basılan kedi misali adam bastıkça basıyor..Saat sekiz, evde uyuyan mı var, kalp hastası mı var, bebek mi var adamın umurunda değil..

“Çeksene şu arabanı kardeşiiiiiiiim! ! ! İki saattir kornaya basıyoruz burada…Yol burası yol! ! Tarla mı sandın deve? Bir de Avrupa Birliğine girecekmişiz! Nah gireriz bu kafayla Avrupaya.. Git de biraz kitap mitap oku medeniyet öğren cameşşşş! ! Hayyyret bi şey yaaa..Sabah sabah..”

Hep böyle mi bakar senin gözlerin…? İnsanı bir uçurumun kenarından çeker gibi..Soluksuz sancılara değen nefes gibi, en yalnız zamanda duyulan ses gibi, bir belanın üstünü örter gibi…

Hep böyle mi bakar gözlerin…Umudun sırrını içinde saklar gibi, gecenin en zifiri anını pervasızca gelip ak’lar gibi, namluya kurşunu, öfkeye düşümü yasaklar gibi…

Böyle olmak zorunda değildi hiç bir şey..Dokunduğum yerde kalmalıydı izi bakışlarımın..Bir yel esintisinde kopup gitmemeliydi hazzı..Sana dokunuşlarımın..Yorulmak sana dair olmalıydı……Yenilmek sonraya kalmalıydı…En azından bir parçan, düşlerinden bir an, kuralsız bir gün, bir gece bir zaman…Yalnız ve yalnızca benim olmalıydı…Tam da boynuna değecekken sıcak nefesim…

Aynada sensiz yüzüm…Saçma sapan bir şehir…Ve lanet korna sesim….

Yokluğuna bir çentik attım yine…Söyle yüreğine…Sevgine, isimsizim…

Uğur Deniz Ülkegül
Kayıt Tarihi : 18.10.2005 21:41:00
Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Yıldız Şiiri Değerlendir
Yorumunuz 5 dakika içinde sitede görüntülenecektir.
  • Gül Uçar
    Gül Uçar

    Güzel bir paylaşım.
    Her şey var ama en çok sevgi ve özlem var.
    Tebrikler

    Cevap Yaz
  • Mehtap Şenörgen
    Mehtap Şenörgen

    Eğer diyorum,eğer böyle düşünüp böyle birikip yazma yeteneğin gelişmemiş olsaydı,böyle bir becerin olmasaydı,bunca biriktirdiklerinle günün birinde bir yanardağ gibi patlar mıydın?Evet bunca birikebiliyorsa insan ve yazamıyorsa kesin patlar..hatta olmadı sırtından çatlar..

    Nasıl bir yazmaktır bu nasıl bir köprüdür kurulan.

    Yokluğuna bir çentik attım yine…Söyle yüreğine…Sevgine, isimsizim…

    İsimsiz mi bu sevda.....

    Harikaydı yine Deniz..Tebrikler.

    Kal huzurla..

    Mehtap

    Cevap Yaz
  • Emine Çalışkan
    Emine Çalışkan

    güzel di Deniz Bey,
    isimsiz bir sevgili bulmak ne kadar hoş bir düşünce
    kutluyorum sizi
    selam ile

    Cevap Yaz

TÜM YORUMLAR (3)

Uğur Deniz Ülkegül