Ne kadar çok şeye geç kalmışım meğer..
Seni tanıdığım gün anladım…Çocukluğuma öykündüm nedense birden..
Yüreğimin gecelerde siyaha boyanmadığı zamanlara.Karşılıksız gülebilmeyi ve yalansız ağlamayı bildiğim anlara..
Ben hiç bilmedim ki çocuk olmayı.Erken büyüdüğümden belki, babamın yanağıma attığı ilk tokat mıydı? Yoksa arkadaşımın yüzüme ilk küfrettiği an mıydı bilmiyorum.Vazgeçmiştim çocuk olmaktan.Sigaraya on dördümde başladım, on beş yaşımda bir yetmişliği koca adamlar gibi devirir olmuştum, on altısında mahallenin kabadayısı, on yedisinde okulun ipe sapa gelmez ağır delikanlısı…Ve yaş on sekiz.Boyundan büyük işlere kalkan hergele, polis tutanaklarına düşülen not: Meskun mahallin belalısı..
Hatırlıyorum da o zamanları.Nasılda hızla kirlenmişti içimde ki masumiyet.Sevdiğim kıza tecavüz edildiği gün ve tecavüz edenin sarhoş ve sapık babasının olduğunu öğrendiğim gün.İşte o gün nefretin ne demek olduğunu bütün hücrelerimde hissederek öğrendim.Babam neden gittiğimi hiç anlamadı.. Annem o günden sonra hiç kimse için bir daha hiç ağlamadı.
Sen altınsın ben tunç muyum?
Aynı vardan var olmuşuz
Sen gümüşsün ben saç mıyım?
Ne var ise sende bende
Susman gerektiğinde susma lüksüne sahipsin Deniz..Ama şimdi yazma vaktin senin.Şiirler düz yazılar..alabildiğine,doludizgin,can hıraş hatta belki derin derin soluklanıp kan ter içinde kalana dek yazmalısın.Çünkü şimdi tam şimdi yazma vaktin senin.
Ve seni okumak,yüreğinde beslediğin insanlığını tanımak için harika bir zaman dilimi.Seni tanımak büyük bir şans...arkadaşın,dostun olmak işte bu büyük piyango...
Kal sağlıcakla dostum....
Mehtap
Bu şiir ile ilgili 1 tane yorum bulunmakta