Adnan Ünal Suvermez Gardaşıma! ...
............................
İtirazım var,çocukluğumu geri istiyorum
Soğuktan ayaklarımın morardığı günleri özlüyorum
Öğretmenlerimiz bir yandan,babalarımız bir yandan
Bizleri ne de güzel döverlerdi
Annelerimiz sık sık bize:
'Boyu devrilesiceler' derlerdi
Beni kızdıran komşuların çatılarını taşlamak
En büyük hobimdi
Canımı sıkan tek şey
Delik olan cebimdi.
Adnan ÜNAL
Adnan Ünal Suvermez
Güzel bir şiir okudum! yazan yüreğinizi kutlar kaleminizin devamlı yazmasını dilerim.
Biliyormusun şair şiirini okuyunca ekin tarlaları geldi gözümün önüne... bir kaç güne kadar biçerdöğerler girecek yine... Kozan'ın kurtuluş bayramı 2 Haziran günüdür. sabaha kadar 4 film oynatırlardı. güneşin dğuşunu sinemalar da karşılar, oradan da bayram yerine giderdik. çok uykusu gelenler dışarı çıkar sapların üzerinde yatıp,uyurlardı.
UTANIYORUM ÇOCUKLARDAN
(Adnan Ünal Suvermez Dosta)
Yazık ki, yaşayamayacaklar!
Bizim çocukluğumuzu,
Şimdiki çocuklar.
Bilemeyecekler, abilerinden gizli gizli
Pencerelerde! perde arkasından, kaş göz eden kızların
Cilvelerinin verdiği tadı…
Bir merhaba dudaktan,
Yataktan duyulur, maalesef! İkinci merhaba.
Ayhan Işık'ın yumrukları
Yılmaz Güney'in Çirkin Krallığı
Şimdiki çocukların, rüyalarına giremeyecek,
Cüneyt Arkın'ın burçtan burca atlayışları.
Yazlık Sinemaların kenarında ki
Ağaç tepelerinden indirilip, dövülmeyecekler…
İnekler, eşekler çayırlarda, meralar da,
Ekini biçilmiş tarlalarda güdülürdü!
Bir nefeslik izmaritler ikiye bölünürdü;
O paylaşmanın lezzetini bilemeyecekler.
Bakıyorum gözlerim dolu dolu!
Daracık sokaklarda, yutkunan,
Benzi soluk çocuklara,
Kahroluyorum.
'Ya Çadır bezinden, yada! Çuldan diktireceğim şalvarını'
Sözünü hatırlıyorum da, Rahmetli Babamın
Hatırlıyorum;
Giydiğim gömleğin, ilk gün,
Çalılara dallara takılmasını!
Yepyeni şalvarımın sürünürken yırtılmasını
Yorgun Yağmur! yine de çok şanslıymışsınız
Anamın arkamdan taşlar fırlatmasını
Bediriye ablamın şalvarıma yapa yaparken,
Parmağına iğne batmasını…
Şimdiki gibi hatırlıyorum da
Bakıyorum sağla mı diye ayakkabılarıma!
Onlarla becerirdim dayaktan kurtulmasını
Toplanırdık iki üç gün arayla, herhangi bir evde Çoluk çocuk,
Kovalarlardı, bizleri dışarı,
Mavrası duyulmuyor diye! Ağzı Büyük Hasan’ın, Mehmet Ali’nin
Keriz Hasan’ın, Durmuş Ali’nin,
Sigara dumanından diğer odaya kaçardı kadınlar
Çapar Meryem, Ümmüsü Karı, Ağzı Büyük Hansın Meryem, Geden Kızı, Nunuş ebeler
Masallara başlayınca kesilirdi bizde çocuk sesler!
Keloğlan, Yaramaz, Üç kıllı Köse, Leyla ile Mecnun, Kerem İle Aslı, Tahir İle Zühre
Arzu İle Kamber.
Her biri, bir başka, ballandıra ballandır anlatırlardı.
Sonra Kafdağının ötesine geçerdi keloğlan,
Birbirimize sokulurduk nefes almaya korkarak,
Bir dudağı yerde, bir dudağı gökte,
Bir lokmada 10 adam yutan,
Boylarının uzunluğunu aklımız almadığı devler
Her seferinde kurtulurdu Keloğlan
Ağzı Büyük Hasanın öksürüğü keserdi konuşmaları
“Meryeeeeeeeeem! ...”
Uyuklayan küçükler, kucaklara alınır
Herkes evine yollanırdı.
Yorganları korkuyla çekerdik başımıza
“Çabuk Uyun lan! Bağırtısı büyüklerin.
Yaz günü çardaklarda
“Yılan” feryadıyla yanardı çıralar bazen
Eşek arılarının, akreplerin sokması sıradandı
Tek korkulan galiba yılandı.
O çocukluk bir daha gelmez, gelemez.
Yorgun Yağmur senin de! Bak, saçın, sakalın ak!
Bir masal anlat hadi,
Aklında kalanlardan.
Maalesef o günleri sizlere taşıyamadık
O güzellikleri unuttuk, unutturduk diye,
Utanıyorum,
Özür diliyorum bütün çocuklardan.
Bizler yaşadık, ama sizlere yaşatamadık,
UTANIYORUM ÇOCUKLARDAN.
Adana, 12.05.08 16.46 Yorgun Yağmur
Nebi ÜnlerKayıt Tarihi : 3.11.2014 00:34:00
© Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir.
Kimden: Yılgın Yağmur (Bay, 55) Kime: Grup: Abihayat Tarih: 12.5.2008 16:46 (GMT +2:00) Konu: Adnan Ünal Suvermez Gardaşıma! ... ............................ İtirazım var,çocukluğumu geri istiyorum Soğuktan ayaklarımın morardığı günleri özlüyorum Öğretmenlerimiz bir yandan,babalarımız bir yandan Bizleri ne de güzel döverlerdi Annelerimiz sık sık bize: 'Boyu devrilesiceler' derlerdi Beni kızdıran komşuların çatılarını taşlamak En büyük hobimdi Canımı sıkan tek şey Delik olan cebimdi. Adnan ÜNAL Adnan Ünal Suverm Güzel bir şiir okudum! yazan yüreğinizi kutlar kaleminizin devamlı yazmasını dilerim. Biliyormusun şair şiirini okuyunca ekin tarlaları geldi gözümün önüne... bir kaç güne kadar biçerdöğerler girecek yine... Kozan'ın kurtuluş bayramı 2 Haziran günüdür. sabaha kadar 4 film oynatırlardı. güneşin dğuşunu sinemalar da karşılar, oradan da bayram yerine giderdik. çok uykusu gelenler dışarı çıkar sapların üzerinde yatıp,uyurlardı. Yazık ki, yaşayamayacaklar! Bizim çocukluğumuzu, Şimdiki çocuklar. Bilemeyecekler, abilerinden gizli gizli Perde arkasından, kaş göz eden Kızların, cilvelerinin verdiği tadı Ayhan Işık'ın yumrukları Yılmaz Güney'in Çirkin Krallığı Şimdiki çocukların rüyalarına giremeyecek, Cüneyt Arkın'ın burçtan burca atlayışları. Yazlık Sinemaların kenarında ki Ağaç tepelerinden indirilip, dövülmeyecekler İnekler, eşekler çayırlarda, meralar da, Ekini biçilmiş tarlalarda güdülürdü, Bir nefeslik izmaritler ikiye bölünürdü Bilemeyecekler. Bakıyorum gözlerim dolu dolu! Daracık sokaklarda, yutkunan, Benzi soluk çocuklara Kahroluyorum. 'Ya Çadır bezinden, ya çuldan diktireceğim şalvarını' Sözünü hatırlıyorum da! Yorgun Yağmur! yine de çok şanslıymışsınız Diyerek acı acı gülümsüyorum Adana, 12.05.08 Yorgun Yağmur
Bu şiire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!