Ovaların göğsüne,yıldız serpmişler.
Her dağın yamacını,vatan etmişler.
Çapalayıp sürmüşler,tohum ekmişler.
Ah bu köyler bu köyler,yaşanacak yer.
Yaşanıp yaşanıp ta ölünecek yer.
Mevsim sonbahardı
Ekim ayının başıydı henüz.
Ayrılık zamanı gelmişti sessiz sedasız
Bir hançer gibiydi namussuz ayrılık.
Kanımızı akıtmadan yakmıştı canımızı.
Yarıda bırakmıştı aşk denen heyecanımızı.
Ah dostum
Ah can dostum
Unuttum mu sanıyorsun
Ilgın kuytusunu
Ilgın kuytusunda hayıt kokusunu
Berrak sularında çimdiğimiz Çınar dere’yi
Bu nice bir sihirdir ki yıllardır uyuyoruz..
Demirden kafeslerde, yaşıyoruz sanıyoruz.
Düşmanımız çok çetin,tükenmiyor ezası.
Gelecekten habersiz,geçmişimin cezası.
Babadan yetim kalmış öksüz çocuk gibiyiz.
Ufak bir selamı çok görme bana
Başla göz ucuyla gönder razıyım
Neden kırıldın ki ne oldu sana
Sözler sitem olsa bildir razıyım
Hayalin gözümden asla gitmiyor
Haydi yüreğim
Yürümek gerek bazen
Yalnız da olsan
Sen ve ben
Gitmek gerek
Elveda demeden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!